Uzaktaki Yakîn

Farsça bir kelime “Üftâde”… Anlamı, “düşkün”, “düşmüş”. Bir başka anlamıyla “tutkun”, “âşık”, “sevdâlı”. Aslında Farsça’da bir kadın ismi “Üftâde”.   Hz. Üftâde, aşkı ile yakînlikten düşmüş, bir daha da yakînliğinden hiç dem vurmamış sevdâlı bir nur.   Genç yaşta kendi Hızır’ı ile karşılaşmış, Karacabeyli Hızır Dede’sinin çobanlık yaparken soğuktan donan ayakları, eli ve en sonunda […]

Parayla Saadet Olur

Para ile saadet olmaz… Bu sözü her birimiz kimbilir kaç kere duyduk. Bu konuda başka atasözlerimiz, hatta birçok Yeşilçam filmimiz bile var. Ammâ velâkin araştırmalar, bunun tam tersini iddia ediyor. Yani, para ile saadet oluyor. Fakat paranı başka insanlar için harcadığında… Bir araştırmada, üniversite öğrencilerinden bir gruba 5 ve bir gruba 20 dolar veriyorlar. Bu […]

Mürşid İle İşlenmek

Anglo-Sakson dillerinde ortak kökten gelen bir sözcük vardır. Fransızca bir tâbir olarak zaman zaman Türkçe konuşmalarda da yer bulur: “Cultivé” ya da Türkçe okunuşu ile “kültive.” Bir anlamıyla “işlenmiş toprak” diğer anlamı ile ise “kültür ve görgü sahibi kimse” demektir. Bu iki sesdeş sözcük, ilk bakışta alâkasız gibi dursa da, içerik bakımından birbiri ile oldukça […]

Kardeşe Mektup

Kardeşim!   Aslına bakarsan bu mektubu sana neden yazıyorum bilmiyorum; zirâ sen beni bilirsin ben de seni! O halde bu mektup da neyin nesi? Gel sen bunu “duâ” gibi düşün. Duâ gibi! Tıpkı kendinden kendine müracaat ve münâcat edenin duâsı… Hem söyleyenin hem dinleyenin bildiği ama gene de söylenmesi, vücûda gelmesi gereken, vücuda gelirken de […]

Ne Haber? Cemâlnur Sargut’tan Yeni Kitap: “Allah’ıma Sefere Çıktım”

“Bu âleme gelmekten maksat, maddeden mânâya, kuldan Hakk’a doğru alınan yolda idrakli olmak, nereden gelip nereye gittiğini bilmektir. Bu seyahat, hem kulun içinde hem de kulun dışında gerçekleşir. Yaşamak, idrak etmek demek olduğuna göre kul, bu yolculukta bir yandan aczini ve yokluğunu anlar, bir yandan da kendindeki Yaradan’ın kıymetini bilir ve ‘Nefsini bilen Rabbini bilir’ […]

Editörden (Mart 2014)

“İzinden, gözünden, sözünden, özünden Allah ayırmasın. Ey Hakk’ı bildiren, ona götüren, perdeyi kaldırıp onu gösteren…Hakk’ın var olduğunu, varlığın Hak olduğunu, görünenin gösteren, gösterenin görülen olduğunu bildiren!   Bu dünyâda, o dünyâda, Allah senden ayırmasın…”   Sâmiha Ayverdi, Hancı     İnşaallah çok beğeneceğiniz yeni sayımızla huzurunuzdayız. Efendim, bu sayımızın konusu, bir Osmanlı hanımefendisi, son derece […]

Sohbetler (Mart 2014)

Sâmiha Hanım: -Görmek için aklın bir yardımı olmuyor. Belki aşk erbâbı için, ‘her ne makama geldim ise aşk ile geldim!’ kaidesi hâkim… – “Evet ama, bu yolda faydalı olmayan akıl, dünya aklıdır. Aslında akıl, büyük şeydir. Akıl mertebesi büyük mertebedir.” Semîha Hanım: -Cebrâil’in temsil ettiği akıl, akl-ı kül değil midir? – “Evet… fakat akıldan da […]

Cemalnur Sargut ile Söyleşi – “Sâmiha Anne’nin bize öğrettiği en güzel şey, tevhiddi”

“Sâmiha Anne’nin bize öğrettiği en güzel şey, tevhiddi” Bu ay, mutasavvıf ve mütefekkir Sâmiha Ayverdi’nin Hakk’a yürüyüşünün 21. yıldönümünü idrak ediyoruz. Bu vesileyle kendisinin yetiştirdiği en kıymetli talebelerden biri olan Cemâlnur Sargut ile onun edebî ve mânevî şahsiyeti üzerine sohbet ettik. Müge Doğan: Sâmiha Ayverdi, farklı yönleriyle tanınıyor. Osmanlı hanımefendisi olarak, edebiyatçı, Türk dili uzmanı, […]

Sâmiha Ayverdi’nin ‘Hancı’sından…

Ağlasam, ah ağlayabilsem… ama ne mümkün! Sanki bir muhârebe sonu, bir mütâreke günü yorgunluğu içindeyim. Fakat ben, iğreti barış değil, mutlak sulh isterim. Hedef bu: Zafer ve barış. Yârabbî, imdad yolla. Beni mağlûb etme! Mâdem ki elime Tevhîd bayrağını verdin, bunu yere düşürtüp nefsim düşmanına çiğnetme!     Tundan tuna gitmeyi, renkten renge girmeyi, senden […]