Tasavvuf, insanın kendi içine yaptığı yolculuktur. Her Nefes Dergisi, bu yolculuğa bir yol göstericinin rehberliğinde çıkan ve aldıkları her nefesi yeni bir fırsat ve hizmet vesilesi olarak görmeye çalışan tâlihli yolcuların zevkli hayatından akisler sunuyor. Alıp verilen her nefesin, ömrün kısalmasının değil, bereketlenmesinin bir işâreti olabilmesi için, uluların ummânından alınan aşk, irfan ve hikmet suyuyla gönüllerimizi yıkıyor. Bu dünyayı idrak zevkiyle dolarak yaşamanın yollarını gösteriyor.
İsyan
/0 Yorumlar/tarafından YavuzBir damlaydım kurban seçildiğim vakit, Bir ummânın hedefine düştüm. Benden ne istedi her şey kendisi iken? Bir parça yokluk, bir tutam cürüm, Bir avuç isyan… Bilemedi mi? Buydu kendisine seçtiği kurban… Hüseyin gibi bir yiğit olaydım, Yüzbin Kerbelâ’nın kanla dolması revâydı. Ya Hasan gibi bir güzel olmalı ki, Küp küp içilirdi zehirler, aslında baldı… […]
Dilenci
/0 Yorumlar/tarafından Nefes ArşivBugün şirketin bahçesinde dostumla çay içerken bir dilenci yanımıza geldi. Arkadaşım “Allah’ım, sen bizi bu hâle koyma” diyerek dilencinin eline bir lira sıkıştırdı. Tüylerim diken diken oldu. Kendimi adamcağızdan farklı hissetmiyordum. Dilenci bir lira istedi ve o bir lira birkaç saniye sonra avucunun içindeydi. Ben de iki gün önce “Allah’ım bana bir iş” diye dua […]
Dilek
/0 Yorumlar/tarafından Sesil PirAh, bir kibrimi kurban edebilsem bu bayram, Kibrin gözlerimi kör ettiğini anlayabilsem… Bu körlük içinde kendimi ne kadar özel bir kişi olarak hissetiğimi… Ah, bir açgözlülüğümü kurban edebilsem bu bayram, Komşunun malına göz dikmenin beni hasta ettiğini anlayabilsem… Elimdekinin kıymetini bilmenin beni gerçek mutluluğa götüreceğini… Ah, bir hırsımı kurban edebilsem bu bayram, Hırsın […]
Ne Haber? Harakâni Hazretleri’nin Huzurunda
/0 Yorumlar/tarafından Melike Türkan BağlıBundan birkaç yıl önce uçağımız Erzurum’a inip de başımızda Cemâlnur Hocamız olduğu hâlde bizi oradan alan ve Kars’a doğru götüren otobüslere bindiğimizde gökyüzünde parlak bir güneş vardı. O tatlı bahar gününde Kars’a doğru yol alırken hayatımıza yeni bir can katacak olan Harakânî Hazretleri’ni henüz tanımıyorduk. Kars’a varınca târifsiz lezzetteki bir kokuyla kokan huzurlarında mest olmuş […]
Editörden (Ekim 2013)
/0 Yorumlar/tarafından Yosun MaterMerhaba dostlar, Yeni bir Her Nefes sayısında yine bir aradayız çok şükür. Ekim 2013 sayımızın konusu “ÖLÜM.” Kimimizin aklına getirmekten korktuğu, duymaya dayanamadığı bir hâdise. Tasavvuf ehli için ise, sevgiliye kavuşma, düğün gecesi… Elbette burada bahsettiğim “ölüm”, beden dediğimiz, dünyaya ait geçici ikametgâhın gaybûbeti (kaybı, görünmezliği)… Beden dediğimiz bu kabın içindeyken de bir ölüm […]
Sohbetler (Ekim 2013)
/0 Yorumlar/tarafından Ken'an Rifâî– Her şeyin sonu başlangıca dönüştür, dendiğine göre nihâyet nedir? – “Nihâyet, iptidâya yâni başlangıca rücûdur. Görmez misin, bir dâire çizdiğimiz zaman dönüp tekrar başladığımız noktaya varırız. Demek oluyor ki âyân-ı sâbite âleminde hangi noktadan zuhur etmişsek, yine o noktaya dönmek, nihâyete ve kemâle erişmemiz demektir. Şâyet oraya varmadan evvel yolda kalacak olursak, aslımıza […]
Cemâlnur Sargut’la Söyleşi: “Kendi hakikati ile ilişki kurmayı becerebilen insan için ölüm bir zevktir”
/1 Yorum/tarafından Cemâlnur Sargut“Kendi hakikati ile ilişki kurmayı becerebilen insan için ölüm bir zevktir” Müge Doğan: Hocam, bu ay çoğu insanın aklına dahi getirmek istemediği “ölüm”den bahsetmek istiyoruz. Hepimiz bu kadar yaşamaya programlıyken neden ölüm var ve biz neden bu kadar korkuyoruz ölümden? Bir tek mutasavvıfların ölüme diğer insanlar gibi bakmadığını görüyoruz. Onların diğerlerinden farkı ne? […]
Mezarlıkta
/0 Yorumlar/tarafından Asuman Sargut KulaksızBu sessizlik ne de çok şey anlatıyor duyana, Bu sükûtda mânâların en derini, doğrusu, Onlarca insan uzanıvermiş şöyle yan yana, Ne güzellik kaygısı, ne de zenginlik tutkusu… İncinmeyen, incitmeyen, dedikodu etmeyen, Vesveseyle, endişeyle kendini tüketmeyen, Hırslarının peşinde gece gündüz didinmeyen, Onlarcası kefen giyip uzanmışlar yan yana; Fâniliği ve hiçliği anlatıyorlar bana… Hani bilgin ki uğruna […]
Vuslatın En Güzel Hâli
/0 Yorumlar/tarafından Gülnar MızrakBedenden bedene değişir sûreti, çünkü ne kadar çok gönül varsa o kadar tanımı vardır aslında… Sonbahar her zamanki sonbahardır. Gece her zamanki gece… Uykun yine naz yapar, dört duvar arasında karanlığın büyüsüyle yalnız bırakır seni. Işık yaparsın kendine yıldızları. Bazen konuşacak birini bulursun, uykusuzluğunu paylaşırsın ama yetinemezsin… Hâlâ yalnızsındır. Sonra bir ateş kaplar […]