Girdi yapan Sesil Pir

Değişen Ben, Değişen Kıta!

Çocuk yaşta baba korumasını kaybedeli, Anneme dost olalı beri, Bir kahve kokusuyla ağlayıp yoksulluktan, Özel sevkiyatlarla gezeli beri, En Doğu’dan en Batı’ya görmeye çalışıp, Binlerce insanın aşından yiyeli beri, Dört dilde komşumun derdini dinleyeli, Dost hasretiyle tatlı söyleşmeleri özleyeli beri, Öğretmenlerimin anlattıklarını dinleyip, Uygulamaya çalışalı beri, Aşka sevk edip gönlümü, Kendimden kendime seyahate çıkalı beri, […]

İsviçre’de Ramazan

Bizde Ramazan bu sene çok farklı geçti. Seyahatten döndüğümüz için bir gün gecikmeli başladık Ramazan’a; sonra ay içinde yine kısa seyahatler olduğu için düzenli oruç tutamayacağımızı biliyorduk. Bu halde biz de karı-koca farklı oruçlara niyet ettik bu sene… Ben dil, mide ve “hareketsiz gün geçirmeme” orucuna; eşim bazı alışkanlıklarından uzak durmaya… Aslında her Ramazan aynı […]

Her Nefeste Şükür

Televizyon hostesi ve yapımcısı Oprah Winfrey’in şükür hakkında çok sevdiğim bir sözü var: “Eğer (şükredeceğiniz) hiçbir şey olmadığını/ kalmadığını düşünüyorsanız, nefesinize geri dönün.” İnanın, bu söz benim defalarca içinde bulunduğum durumdan, duygularımı, düşüncelerimi ve kendi öz şahsiyetimi ayrıştırmama ve yeniden dengemi bulmama vesile oldu. Şükretmek kulağa ne kadar kolay geliyor ise de, hayata geçirmesi zor […]

Uykudan Uyanınca

“Uyku ölümün kardeşidir… Bizim şimdi bilmemiz lazım gelen, bir insan olduğumuz ve ona göre yaşamamız gerektiğidir.” Bu sözü bir kaç hafta evvel bir sabah namazı sonrasında Kenan Rifâî Hazretleri’nin Sohbetler kitabında okudum. Uzun zamandır tasavvufun hayatımdaki etkisini ve kendi yolculuğumda boyut kazanmak için atmam gereken adımları düşünüyorum. Zira, senelerdir ruhânî bir hayatın içinde olmama rağmen […]

DİNLEMEYİ UNUTTUK

Dinlemeyi unuttuk. Dinlemek, eylem ve anlam olarak işitmek için kulak vermeyi gerektiriyor ya, biz resmen dinlemiyoruz artık. Kendimizi dinlemiyoruz. Kalbimizi, ruhumuzu dinlemiyoruz. Bir karar vermek istediğimizde aklımıza ağırlık veriyoruz; gönlümüz ne diyor, dinlemiyoruz. Vücudumuzu dinlemiyoruz; midemizi, örneğin. Saati geldi, ikram geldi, yemek yiyoruz; aç mıyız tok muyuz düşünmeden. Vücudumuza iyi gelmediğini bile bile bir sürü […]

YARDIM ET BİZE VEFÂ

Vefâ… Bir bardak boza, Cici annemin cumbalı evi, Anneannemin gül kolonyası, Dervişliğin derin huzuru, Fakirliğin iş kokusunu taşıyan vefâ. Bugünlerde anlamını ne çok yitirdin.. Yaradan’a duyalan hasret bile azgın duygularımızın önüne geçemez oldu. Oysa çok değil, 30 sene evvel yakacak kömürümüz yoktu, Köylerimizde elektrik yoktu, Yurt dışına çıkan komşudan oyuncak istiyorduk paramızı denkleştirip, Ve zamanın […]

Kiraz Ağaçlarının Gölgesinde

Bir senedir öğretmenimi görmek nasip olmadı. Bazen merak ediyorum, Yaradan’ın planı nasıl şekilleniyor; neleri, neden bize nasip ediyor, neleri, neden etmiyor… Biliyorum ki her şey bizim olgunlaşmamız için… Yine de gönül sual etmeden, tefekkür etmeden duramıyor. Japonya’ya yapılan seyahate katılmak nasip olmadı; fakat Kyoto Üniversitesi’ndeki açılış konuşmalarının hepsini internetten izledim. Japonya benim gördüğüm bütün ülkeler […]

Bir Deli Türk ve Sarı Gelin

Günlerden Perşembe… Yer, bir Batı şehri. Mekân binlerce yıllık bir müzik holü… Şahnede bir klasik müzik orkestrası ve kuyruklu bir piyano… Derken, deli bir Türk sahneye çıkıyor. Üzerinde şehzâdeleri anımsatan turkuaz mavisi yakasız bir gömlek. Asilce seyirciye selâm duruyor. Ben içimden ‘işte uzaklarda bir sanatçı daha’ diye düşünürken, niden oturuverdiği tabureden orkestraya ‘başla’ işareti verip […]

Gönülden Gönüle

Birkaç sene önce bir aile büyüğüm hayat felsefemi ve öğretilerini benimsediğim kimseleri eleştirmek üzere bana sormuştu: “İnsan, tanımadığı ve ölü birinin sözüne nasıl güvenir?” Benim cevabım ise sorular içeriyordu: “Birini tanımak için o kimseyi fiziken bilmek gerekli midir? Fiziken yüzyüze karşılaşmış olduğun birini ‘tanımış’ olur musun? Ölü olmak ne demek? ‘Ölü’ diye tanımladığımız kimselerin öğretileri […]

Cân-ı Can

  “Akıl adlı ihtiyar fikir adlı çocuğunu aşk mektebine yollamış… Ondan bir şeyler öğrensin diye… Ama nâfile, hiçbir şey öğrenememiş çocuk… Tâ ki kitapları atıp GÖNÜL olarak gidince öğrenmiş hakikati…” İnsan ne tuhaf… İçimizde olan, bize en yakın hâlleri, hakikatleri göremiyoruz da, binlerce ötedeki herşeylerden haber oluyoruz. Her birimizde bir kalp var, çok şükür. Biz […]