Tasavvuf, insanın kendi içine yaptığı yolculuktur. Her Nefes Dergisi, bu yolculuğa bir yol göstericinin rehberliğinde çıkan ve aldıkları her nefesi yeni bir fırsat ve hizmet vesilesi olarak görmeye çalışan tâlihli yolcuların zevkli hayatından akisler sunuyor. Alıp verilen her nefesin, ömrün kısalmasının değil, bereketlenmesinin bir işâreti olabilmesi için, uluların ummânından alınan aşk, irfan ve hikmet suyuyla gönüllerimizi yıkıyor. Bu dünyayı idrak zevkiyle dolarak yaşamanın yollarını gösteriyor.

Cemalnur Sargut ile Söyleşi – “Kerbelâ Hâdisesi ve Ehli Beyt Ahlâkı Üzerine”

Ehli Beyt’i sevmek, Peygamber’i sevmek demektir. Peygamber’i sevmek de Allah’ı sevmek demek; Allah’ın sevdiğini sevmek demek, Ehli Beyt’i sevmek demek. Dolayısıyle Allah onlardan tecelli ediyorsa, biz Ehli Beyt’e ve Hz. Peygamber’e bakmakla vazifeliyiz. Hocam Ken’an Rifâî Hazretleri şöyle buyuruyorlar: Allah yaptıklarına, ettiklerine, lûtfettiklerine bu dünyada bize verdiği zevklere hiçbir ecir, karşılık istemiyor. Sadece Ehli Beyt’e […]

Fatma Anamıza

FATMA ANAMIZA   Asuman Sargut Kulaksız   Ey eli şifâlı, kalbi duâlı, Ayağının altı cennet mekânı, Hasan’a, Hüseyin’e, Ali’ye sevdâlı, Ey sen: güzelden olma, güzelden doğma…   Gencecik yüreğinde merhamet, sevgi, Körpecik dimağında hakiki bilgi, Yaratandan dolayı yaratılmışa ilgi, Ey sen: güzelden olma, güzelden doğma..   Seninle sevdim kadın olmayı, Mihnet âleminde sabırla, aşkla durmayı, […]

Muharrem-i Şerif Hakkında

Muharrem ayı, eski hicrî veya kamerî dediğimiz ayın hareketine göre hesap edilen aylardan ilkidir. Bu bakımdan Muharrem ayının birinci günü bizim yılbaşı diye bildiğimiz hârika bir geleneğimiz teşekkül etmiştir. Ama bu son 50-60 sene içinde unutulmuştur. Muharrem’in birinde büyükler tarafından bereket parası verilirdi. Bu, âile arasında olduğu gibi, dervişân arasında da olabilirdi. Bu, hem yeni […]

Muharrem’i Anlamak

Ben bu ülkedeki pek çok Müslüman evlâdı gibi Muharrem nedir bilmeden büyüdüm. Muharrem yalnızca Hz. Nuh’a selâm olarak halvete sokulan fasulye, nohut ve buğdayın başka malzemeler de eklenerek oluşturduğu aşûre nefâsetiyle yer etti zihnimde. Evdeki en büyük tencerenin en yüksek dolabın tepesinden indirilişi, sayısız kâsenin yanyana dizilişi, aşûrenin üzerinin süslenişi ve tepsilere konularak ılık hâliyle […]

Başlıksız

“Mâh-ı Muharrem oldı meserret harâmdur Mâtem bugün şerî’ate bir ihtirâmdur”   (“Muharrem ayı geldi, sevinç haramdır. Bugün yas tutmak şeriata saygının bir ifadesidir”) Hadîkatü-s Süedâ – Fuzûlî   Kaynaklarda “muharrem” kelimesinin Arapça’da yasak mânâsına gelen haram kelimesinden türetildiği belirtilmektedir. İslâm tarafından hicrî yılbaşı olarak kabul edilmiş, Câhiliye Devrinde dahî hürmetli olan bu ay, yasak ay […]

Yaralı Yüz

Yaralı Yüz (Scarface) filminde en etkilendiğim sahnelerden biridir: Tony Montana gittiği lüks restoranda karısıyla kavga edip rezâlet çıkardıktan sonra esefle bakan insanlara şöyle hitap eder: “…Sizin benim gibi insanlara ihtiyacınız var. O kahrolası parmaklarınızı bana doğrultup ‘İşte kötü adam’ diyebilmek için benim gibi insanlara ihtiyacınız var. Bu durumda siz ne olmuş oluyorsunuz? İyi insanlar mı?” […]

Rızânın Zirvesi

Allah için sevdiğinden vermek, kadere râzı olmak, Allah deyip istikamet etmek, ne olursa olsun Allah’ın kurallarına uymak nedir diye anlamak isteyen, Kerbelâ vak’asına bakmalı kanımca. Ailesinin ve kendisinin ‘Baş’ına gelecekleri bile bile yola çıkan ve Kerbelâ denen mevkide son nefesine veren Hz. Hüseyin, Allah için yok olmanın, emre itaatin, ezelde söylenilen “belî”nin mânâsının en güzel […]

Gel

Gel   Geliyorsun Hep yoldasın Mümkün olan senin gelişin Celâl ve cemâl Ne olursan ol yine geliyorsun Geliyorsun gönüllere   Gönül ile hiçliğin tadı Hiçlikle var olan Var olanla hiçliğe doğrulan gönül Hepsi bir Hep bir   Balığın azabı denizden başkasıymış Denizin kendisi ise balığa, rahim imiş Sen varsın, sen yarsın Deniz, balık hepsisin   […]

Nuh’un Gemisi

Muharrem ayında din tarihi bakımından birçok önemli olay yaşanmıştır. İslâm  tarihi açısından kuşkusuz en acı olay, bu ay içinde olmuş Kerbelâ vak’asıdır.   İslamda mâtem yoktur. Şehâdet makamına erişmiş biri Peygamber’in elinden kevser şarabını içmiş ve Hz. Allah’ın cemâline mazhar olmuştur. Müslümanlıkta nefret de yoktur. Herşey Yüce Allah’tan gelir. Başımıza gelen hâdiselere göğüs germek ve […]