Tasavvuf, insanın kendi içine yaptığı yolculuktur. Her Nefes Dergisi, bu yolculuğa bir yol göstericinin rehberliğinde çıkan ve aldıkları her nefesi yeni bir fırsat ve hizmet vesilesi olarak görmeye çalışan tâlihli yolcuların zevkli hayatından akisler sunuyor. Alıp verilen her nefesin, ömrün kısalmasının değil, bereketlenmesinin bir işâreti olabilmesi için, uluların ummânından alınan aşk, irfan ve hikmet suyuyla gönüllerimizi yıkıyor. Bu dünyayı idrak zevkiyle dolarak yaşamanın yollarını gösteriyor.

Mânevi Hekim Hz. Pîr

Aralɩk ayɩ Hıristiyan âlemi Hz. Îsâ’nɩn doğum gününü kutlarken bizim de Şeb-i Arus’u yaşadɩğɩmɩz, Hz. Mevlânâ’yɩ daha yoğun anmaya ve anlamaya çalɩştɩğɩmɩz bir ay. Hz. Mevlânâ, Cemâl’e yürüdükleri zaman değişik din ve milletten yaklaşık 40 bin insanın katıldığı cenazesinde, Müslümanlar, diğer dinlerin müntesiplerine, ‘Neden siz de bu cenazeye katılıyorsunuz?’ diye sorduklarɩnda, Hıristiyan ve Yahudiler, ‘Biz […]

İnsan-ı Kâmil’in Nûru

Hazreti Mevlânâ’nın Şeb-i Arûs’unu, yani düğün gecesini idrak edeceğimiz 17 Aralık günü ülkemiz büyük çalkantılara sahne oldu. Neyin ne olduğu henüz ortaya çıkmadı fakat ülke maddî-mânevî büyük kayıplar yaşadı. Tüm bu olanlardan içim o kadar sıkıldı ki, Hazret bana ne der diye Cemâlnur Hocamız’ın da sıklıkla yaptıkları gibi Mesnevî-i Şerif’e sığındım. Rastgele açtığım sayfada özetle […]

Ey Gönül

“Ey gönül niye kederlenirsin?” der, Hz. Mevlânâ. “Taş taşlıktan geçmedikçe parmaklara yüzük olamaz. Yüzük olmak dileyen taş, ezilmeyi yontulmayı göze almalıdır”. Ne kadar mânâ yüklü bir öneri değil mi? Bu deyiş benim Hz. Mevlânâ’yı anlamaya çalışmakta en çok yardımcım olmuş deyişlerden en birincisidir. Hz. Mevlânâ, edebiyat kitaplarına yansıdığı gibi sadece bir şâir, bir düşünür, bir […]

Aşk ile Kaybolmak

Ne mutlu, insanım diyene! Kendileriyle birlikte yaşayabileceğimiz ne çok yıldız ve atom var. Bunların arasında üflenen nefes ile yaşıyoruz. Ne atom gibi ufağız, ne de yıldızlar gibi büyüğüz. Fakat yalnız değiliz, birlikteyiz. Birlik hâlindeyiz. Bu hususta bize lûtfedilen, fevrî olmak değil, âşikâr olan birliği birlikte yaşamak olsa gerek. İnsanlar, içeride ve dışarıda olanlar ile birlikte […]

Aşkın İlmi

Her büyük sultanın öne çıkan bir özelliği vardır. Hz. Mevlânâ aşk sultanıdır. Bu bizim anladığımız gibi bir kişiye duyulan aşk değil, ilâhî aşktır. Mevlânâ, Şems gelmeden önce Allah’ı ilimle bilen bir din adamıydı. Şems onun bütün putlarını kırıp onu bir aşk sultanı haline getirdi. Hz. Şems, Mevlânâ’nın mürşididir. Şems olmasaydı Mevlânâ bugün de bilinen bir […]

Semâ

Cemâlnur Hocamıza âit www.cemalnursargut.org sitesinde bulunan makaleler içinde “Semânın Mânâsı” isimli bir yazı vardır. Bu yazıda semâ hakkında şöyle der: “Semâ, lûgatte duymak, işitmek anlamına gelir. Allah’ın yüce kitabı Kur’an-ı Kerim Oku! diye başlar. Okuyan, Peygamber gibi kendine ait her türlü istek ve arzudan geçip Allah’a ayna olmuş, Allah’ın söylediğini aynasında yansıtan, ney’e benzeyen bir […]

Ne Haber? Bir Büyük Öğretmen: Sâmiha Ayverdi

Türk Kadınları Kültür Derneği (TÜRKKAD) Genel Merkezi’nin düzenlediği “Bir Büyük Öğretmen: Sâmiha Ayverdi” paneli, 14 Aralık 2013 tarihinde Ankara Resim Heykel Müzesi’nde gerçekleştirildi. TÜRKKAD’ın kurucusu olan mütefekkir-yazar Sâmiha Ayverdi’nin vefâtının 20. yılı münasebetiyle yapılan organizasyon, TÜRKKAD Genel Başkanı Emine Bağlı’nın açılış konuşmasıyla başladı. Emine Bağlı “derneğimiz, Sâmiha Ayverdi’nin ifadesiyle, hizmeti, Allah’ın kendisine bir tebessümü olarak […]

Editörden (Aralık 2013)

Merhaba Sevgili Dostlar,   Aralık sayımız nihâyet sizlere ulaştı. Bu sayıda konumuz “Muharrem Ayı”. Bu ayda hemen her peygamberin yaşadığı birçok olay var. Hz. Âdem’in cennetten kovulması, Hz. Havva ile Arafat’ta buluşmaları, Hz. Nuh’un yaşadığı selin başlaması ve bulundukları geminin karaya oturması, ayrıca gemi karaya oturduktan sonra gemide kalanlarla hazırlanan yiyecek… -biz bunu mâlûmunuz “Aşûre” […]

Sohbetler (Aralık 2013)

“Bir gün Hz. Hüseyin, evlâtlariyle yemek yerken, köle elindeki sıcak çorbayı Hazret’in üstüne döktü. Kaynar çorbadan vücûdu müteessir olmuştu. Köleye bir şey söylemedi; fakat yüzüne sertçe baktı. Köle suçlu ise de hem ârif, hem de lûtuf ile muamele görmeye alışık olduğundan hemen ‘Allah öfkesini yenenleri sever’, âyetini okudu. Hz. Hüseyin derhal ‘Gayzımı yendim’ buyurdu. Bundan […]