Mezarlıkta

Bu sessizlik ne de çok şey anlatıyor duyana, Bu sükûtda mânâların en derini, doğrusu, Onlarca insan uzanıvermiş şöyle yan yana, Ne güzellik kaygısı, ne de zenginlik tutkusu…   İncinmeyen, incitmeyen, dedikodu etmeyen, Vesveseyle, endişeyle kendini tüketmeyen, Hırslarının peşinde gece gündüz didinmeyen, Onlarcası kefen giyip uzanmışlar yan yana; Fâniliği ve hiçliği anlatıyorlar bana…   Hani bilgin ki uğruna […]

Vuslatın En Güzel Hâli

                                                             Bedenden bedene değişir sûreti, çünkü ne kadar çok gönül varsa o kadar tanımı vardır aslında… Sonbahar her zamanki sonbahardır. Gece her zamanki gece… Uykun yine naz yapar, dört duvar arasında karanlığın büyüsüyle yalnız bırakır seni. Işık yaparsın kendine yıldızları. Bazen konuşacak birini bulursun, uykusuzluğunu paylaşırsın ama yetinemezsin… Hâlâ yalnızsındır. Sonra bir ateş kaplar […]

Kavuşma Vakti

On üç yaşındaydım. On üç yaşında olup da anne babası çalışan her çocuk gibi sabahları okula gitmeden kendim hazırlanmaya alışıktım. Bir rutinim vardı. Uyanmak, dış fırçalamak, yatağını toplamak, üniformanı giymek, kızarmış ekmek yemek, vs. O gün aynı rutin ile güne başlamıştım. Dışarıdan bakılacak olsa, herhangi bir sabahtan hiç farkı yoktu. Ben de öyle sanmıştım. Taa […]

Vefât Bayramı

Kur’an okunmasından sonra Allah’ın güzel isimleri zikredildi. Devamında eller açılıp uzun ve güzel bir duâya onlarca ağız “âmîn” dedi. İlâhiler okunmaya başlanınca yüzler iyice nurlandı. Herkes âdetâ bir bayram kutluyormuşçasına şendi, yüzler gülüyordu. Mevtânın yakınlarını seçmek çok kolaydı; en huzurlu ve sevinçli olanlar onlardı çünkü. Sevdiklerini gerçek Sevgili’nin huzûruna uğurlamışlardı. Hem de böylesine güzel bir […]

Yan

“Allah yolunda ölenlere ölü demeyin, onlar diridirler”   yıkayıp paklarlar da ölüleri, mezara yatırırlar: yüz Kâbe’ye dönük, sağa doğru, yan…   hayatta secdedeyken artık yana çevirir de vechini, mâşukunun yüzünü seyreyler. evvel gayba doğru indirmişken başını, kaldırır da seyreder artık aşkını.     Hundi

Ölüm Korkusu

Bu yazıyı yazmaya oturmadan önce, gördüğüm bir kişi ölümden korktuğundan bahsediyordu. Ben de konumum icabı onu dinlemek ve bazı şeyler söylemek zorundaydım. Öncelikle şunu düşündüm: İnsan ölümden neden korkar? Varoluş teorileri dünya hayatına doymamış olanların ölümden korktuğunu söylemektedir ki ben de buna katılıyorum. Peki dünya hayatına nasıl doyulur? Dünyadaki maddî-mânevî her zevki tatmış olmak bu […]

“Başım Gövdemle Buluştuğu Gün Öldüm” (Mensur Şiir)

Başım gövdemle buluştuğu gün öldüm. İlk vahyi duyduğumda da, Son hutbeyi verdiğimde de ölüydüm. Ne gören bildi acımı, ne bilen erdi, Kimse duyamadı cesaret edip kılıç sesini, Çâresizliğimi… Kerbelâ toprağından bir avuç yutsam iyileşir miydim? Ya ağlayan bir hurma kütüğü olsam affedilir miydim? Bilemedim, Yusuf’u önüme koyup ellerimi kesmeye devam ettim…   Kimin için öldürüldüm? […]

Ölüm Güzeldir

Eskilerin dediği gibi kara kupkuru toprağın altına girmek midir ölüm? Yoksa Mevlânâ’nın dediği gibi bir vuslat mıdır? Herşey gibi ölüm de bakış açısına göre farklılaşıyor, ya korkutucu bir son ya da Allah’la kavuşma ânı olarak görülüyor. Ölümün iki zıt şekilde görülmesinin nedeni bizim hangi gözlükten baktığımızla ilgili…   Maddî gözlükle bakınca ölümden korkarız. Acaba cennete […]

Yüzleşme

Editörümüz her ay başında -gelecek sayıya ait temamızda bir değişiklik var ise- bizlere bilgi mesajı atar. Bu ay da bir değişiklik mesajı aldık: Temamız ölüm olacaktı.   Ölüm… Küçüklükten beri kafamda belki de en çok çevirdiğim ama sanki yazarsam Pandora’nın kutusunu açacakmışım gibi çekindiğim konu karşıma çıkıvermişti işte.   Dünyayı duyguların yönettiğine inananlardanım. Geçenlerde fark […]