“Başım Gövdemle Buluştuğu Gün Öldüm” (Mensur Şiir)

Başım gövdemle buluştuğu gün öldüm.

İlk vahyi duyduğumda da,

Son hutbeyi verdiğimde de ölüydüm.

Ne gören bildi acımı, ne bilen erdi,

Kimse duyamadı cesaret edip kılıç sesini,

Çâresizliğimi…

Kerbelâ toprağından bir avuç yutsam iyileşir miydim?

Ya ağlayan bir hurma kütüğü olsam affedilir miydim?

Bilemedim,

Yusuf’u önüme koyup ellerimi kesmeye devam ettim…

 

Kimin için öldürüldüm?

Uğruna baş verdiğim baş kimin?

Günahın en büyüğüyle mi sıvanmıştı mâsûmiyetim?

Öyle ya,

Kılıcın nakşını işleyen de bendim,

İki ucunu kıldan ince bileyen de…

Tam şahdamarıma lâyık hale getiren bendim,

Ve bendim ölüm döşeğine uzanan…

Her şeye eyvallah da,

Peki ya başımı gövdemden ayıran?

 

Ya görünür ya görünmez,

Ya ince ya saydam,

Ya parlak ya ateş,

Ha şems ha güneş…

Gözbebeğimi esir alanın tebessümü,

Dillerimi iki parmağının ucuyla okşayanın mârifeti,

Geceden siyah saçlarıyla gözlerine sürme çekip,

Nazar eylediğini evliyâ yapanın rahmeti,

Arş-ı a’lâya erişen günahımı mı sevdi?

 

İsyan bayrağını dalgalandırıp,

Ağıtla süslü mâtem türkülerine sığındım.

Gizlendiği yüzlerin arkasından gülümsedi durdu,

Hem üzüldüm hem kızdım.

Dört nala öfke koştum hırsımdan,

Çiçekleri ezdim, çimenleri suça boyadım…

Nâfile…

Gözyaşının diriliği ile bir defa daha nefes almak için,

Boynumu önüne uzattım…

 

Bir günah şehrinin uslanmaz müptelâsıyım,

Koca yokluk mâmûr olur ben yürüdükçe,

Attığım her adımda iki yanımda vücut bulur şehir,

Ben dirildikçe ezan okunur,

Ve sâlâ verilir öldükçe…

Kabzasından nârince tutulmuş bir kılıç boynumla nikâhlanırken,

Mıhlanırım Hayy olanın iki kaşının arasına, yüzü görünür,

Ve ben yine ölürüm şehâdet dileyerek.

Ölürüm,

“Hayye alel felâh” sesine dönerek…

The following two tabs change content below.

Yavuz

Basit.

Son Yazıları: Yavuz (Profiline git)

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın