Şâhit Ol Yâ Kul!

Her şey olacağına varabilir, fakat bu beni hiç ilgilendirmez. Olacak olanla ilgili bir irâdem olmadığına göre ben durmam yürürüm; söylemem gereken neyse söyler, yapmam gereken neyse yaparım. Her şey olacağına varacak diye her şeyden elimi eteğimi çekip bir kenara çekilemem. Bütün tasavvufî kavramları kendime göre eğip büküp yanlış anladığım gibi tevekkül kavramını da yanlış anlamış, […]

Her Yerde Sen

Batı’nın en ucundayım, Burada ezan sesleri göğü doldurmuyor Güneş bir hayli geç doğuyor sabahları Ve o denli geç batmasına rağmen geceleri çiğ düşüyor bahçeye Şehâdet ederim ki sabah çiçekleri seni işaret ediyor ya Rabbim…   Batı’nın en ucundayım, Sonbahar gelmiş buralara, Akşam üstü denizin üstüne sis iner olmuş, Gözümle gördüğüm mazarayı el ile çizmek mümkün […]

Şâhit Miyiz?

Şehâdet kelimesini her namazda dillendiriyoruz: “Şehâdet ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur ve Muhammed Allah’ın kulu ve elçisidir.” Şehâdet, bildiğiniz üzre şâhit olmak demektir. Biz bir şeyi gördüğümüz zaman şâhit oluruz. Görmek sadece gözle mi olur? Biz Allah’ın varlığını ve birliğini maddî gözümüzle görebilir miyiz ki şâhit olalım? Gözümüz maddî âlemin bile çok küçük bir […]

Emir Sultan’da…

Muhibb-i Hak olur sana candan muhib olan, Devlet bize muhabbetin olmuş şehâ hemin Hayal olan bu dünyada bambaşka bir âleme yolculuk ettik. Emir Sultan Hazretleri’nin Medine’de, ceddi olan Resûl-ü Ekrem Efendimizden aldığı mânevî işaret ve gözüne dikilen üç kandille ulaştığı ve ebede mayaladığı Rum diyarı Bursa’da bir avuç insan ihsana uğramış olmanın ziyade zevkiyle başka […]

Cemâlnur Sargut Yeniden Almanya’da…

Cemâlnur Sargut Hocamız, 19 ve 20 Eylül tarihlerinde Almanya’nın Siegen ve Köln şehirlerinde verdiği iki konferans ile Almanya’daki ve çevre ülkelerden Almanya’ya gelen gurbetçilerimiz ile buluştu. Cemâlnur Sargut, Siegen ve Köln’deki konferanslarında izleyicilerin sorularına da yanıt verdi. Siegen’de “Hakikat-ı Muhammediye ve nefsin mertebelerine” değinen hocamız, Köln şehrinde ise “Tevhid, Allah’ın birliği ve dinlerin çeşitliliği” konusunu […]

Editörden (Eylül 2015)

Merhaba Dostlar, Bu ay Her Nefes Dergisi’nin konusu “Sonbahar”. Bu konuyu okuyunca bir grup dostumuz “Yaşanabilir tasavvufu anlatmaya çalışan bir dergide nasıl böyle bir konu olabilir?” diye düşünebilir. Olur canlar, hem de pek güzel olur. Nasıl mı? Açıklamaya çalışayım efendim… Biz her zaman yüce Rabbimizin bizimle hâdiseler vâsıtasıyla konuştuğunu duyduk, okuduk. Şahsen ben bu kelâmı […]

Sohbetler (Eylül 2015)

– “Dün dedim ki: Haydi çocuklar bir sandala binelim de Göksu’ya gidelim!” Herkes hayretle, aman Efendim, celâli cemalle bir bilenler için güzel ama, bizim tahammülümüz zayıf… bu soğukta nasıl olur, dediler. Öyle demeyiniz, dedim. Kış, yâni celâl dediğimiz bu mevsim, bir sınıf halk için yâni servet ve kudret sahibi zümre için bir nevi eğlence ve […]

“Sonbahar bizi tekrar yaza hazırlar…”

Cemâlnur Sargut’la Söyleşi Her Nefes Dergisi, 2009 yılının Ekim sayısı ile yayın hayatına başlamış ve bu sayıda Cemâlnur Sargut Hocamızla yapılan röportajın konusu da sonbahar olarak belirlenmişti. Bir başlangıçtan ziyade bir sonlanışı ifâde ettiğini düşündüğümüz sonbahar mevsimi, ilginç bir şekilde ilk sayıya can veren sözlerin kaynağını oluşturuyordu. Bu yıl sonbahara girerken o ilk sayımızdaki sözleri […]

Muhammed Ali ve Yenilmedeki Zafer

Muhammed Ali, kimi otoritelere göre gelmiş geçmiş en büyük boksör. Ringlerde şüphesiz büyük başarılara imza atmış bir sporcu. Fakat boksörlüğünden ziyade ring dışında yaptıklarıyla sporla ilgilenen ya da ilgilenmeyen herkesin hâfızasında yer etmiş bir şahsiyet. 1967’de Vietnam Savaşı’na gitmeyi reddetti. “Vietnamlılarla ancak eğer ülkeme saldırırlarsa savaşırım” dedi ve bokstan men edilme tehdidine rağmen bu kararından […]