Sırat Üstünde Şükür

Sırat üzerine olmak, dinimizin en önemli unsurlarındandır. Sırat üzerinde dosdoğru yolda olmak ise ince bir iştir, ustalık gerektirir, sebat gerektirir, iman gerektirir. Sırat üzere olmak dengeyi gerektirir, zor durumlarda feraset ile karar vermeyi, sükûneti gerektirir.

Bu denge nasıl sağlanır acaba diye kendi kendime düşünürken bir tahterevalli geldi gözümün önüne. Bir ucunda şükür, diğer ucunda gayret olan bir tahterevalli… Bu ikisi aynı ölçüde olunca kişinin hayatının dengede olacağını, böylece sırat üzere hareket edileceğini düşünüyorum. Kanımca şükürsüz gayret ya da gayretsiz şükür tek kanatlı kuşa benzer, menzile ulaştırmaz. Hâlinden memnun olup gayret etmeyi ve çabalamayı bırakırsak tahterevallimizdeki denge bozulur. Çünkü dinimiz aynı zamanda çalışmayı, gayret etmeyi ve son nefese kadar kendini geliştirmeyi de övmektedir. Peygamber Efendimiz “hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışmayı” öğütler. Kenan Rifâî de der ki “Hiç durma, hep yürü, ölüm bile seni hareket halindeyken yakalasın.”

Gayret ederek daha güzel, daha iyisini yapmaya çalışmak her Müslümanın görevidir. Hangi konuda olursa olsun, elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı bildikten sonra neticeye memnun olmak ise şükürdür ki işte bu huzurdur.

İşte bu idrak hâlindeki insan, bence, kulluğunu bilir. Çalışır, çabalar ama ben yaptım demez. Böyle olunca hem kendine hem etrafına merhametli olur. Üstünlük taslamaz ve kibir ehli olmaz. Verenin Allah olduğunu bilir. Eğer sonuç beklediği gibi olmazsa, bunun da Allah’ın takdiri olduğunu bilerek, vazifesini yapmış olmanın rahatlığıyla, korunduğunu hissederek şükreder ve Sâmiha Ayverdi’nin söylediği gibi bir yorgunluğu ancak başka bir yorgunlukla gidermeye bakar. Mümin durmaz, gayrete devam eder. Ancak bu huzursuz, memnuniyetsiz, bir gayret değildir. Burada şevk vardır, aşk vardır, iman vardır, tevâzu vardır.

Şükür ve gayret bir kuşun iki kanadı gibidir, bizi hem dünya sahnesinde hem de kendi kişisel yolculuğumuzda hedefe vardıracak iki güzel haldir. Biri diğerine engel değildir, ancak birlikte olduklarında güzeldirler. Sadece aşırı gayret hırs, öfke ve ölçüsüz bir yaşam getirirken, sadece şükrederek bir şey yapmamak tembellik getirir, rehavet getirir. Ne hırs, ne tembellik dinimizde övülmez.  

Hâlinden memnun olarak çalışıp gayret eden ve tüm gayretlerine rağmen istediği sonucu elde edemeyince gülümseyebilene ne mutlu!

Hâlinden memnun olarak çalışıp gayret eden ve gayretlerinin meyvesini aldığında kendini değil Allah’ı anıp “çok şükür” diyene ne mutlu!

The following two tabs change content below.

Yeşim

Allah istedi bir gün doğdum, kader ne icap ettirdiyse yaşadım ve Allah'ın takdir ettiği vade gelinceye kadar da onu yaşayacağım. Gerisi teferruat. Allah kendisinden razı olanlardan ve kendisinin razı olduklarından kılsın.

Son Yazıları: Yeşim (Profiline git)

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın