Kurbiyetten Nasibimiz

Kurb kelimesinin sözlük anlamı “yakın”dır. “Biz ona şah damarından daha yakınız” (Kâf Sûresi – 50/16) âyeti gereğince aslında tüm insanlar yakınlığa mazhardır. Ancak pek çok insan bu hakikati idrak etmekten uzak olup çeşitli perdelerin arkasında yaşadıkları için bu yakınlığı hissedemezler. Ancak gaflet perdelerini yırtıp “her nereye dönerseniz dönün Allah’ın vechi oradadır” (Bakara Sûresi, 2/115) âyet-i kerimesini idrak edenler ise bu dünyada kurbiyet makamına erişmişlerdir. Bu hâl, mükâşefe ve müşâhede hâli içinde olmaktır ki bu hâl ehilleri, bir an Allah’tan gafil olmayanlardır; onlar ölmeden önce ölmüşlerdir.

Kurban kelimesi de kurb kökünden gelmektedir ve Allah’a yakınlık sağlamak için belirli bir zamanda belirli hayvanların kesilmesini gerektiren bir ibâdeti tanımlar. Öyle ise kurbiyet için kurban kesmek şarttır. Şeklî ibâdete ek olarak, hayvan mesâbesinde olan hırs, riya, yalan, öfke, kıskançlık gibi nefsin arzu ve isteklerini tek tek kesen kişiler Allah’a yakın olmak için nefislerinin aşırı arzu ve isteklerini kurban ederler. Hz. Mevlanın da belirttiği gibi  “Bu yol kanlı yoldur, nice başlar kesilir” sözündeki gibi kurbiyet yolunda kesilecek çok baş vardır. Nefsin çeşitli istek ve arzuları ile başa çıkmak kolay değildir. Bazen kol kanat kırılır. Yolcu ümitsizliğe düşer, bazen yoldan geri kalır. Ancak burada esas olan, ne olursa olsun yola devam etmektir. Çünkü bu yol, ümitsizlik yolu değildir. Düşen kalkar, yola devam eder. Vazgeçmeden mücadele sonunda eğer Allah da ezelde nasip etmişse bu çok özel, çok yüce makama erişilir. Bu yüce makam yokluk makamıdır, hiçlik makamıdır. “Hiç”in olduğu yerde ezelî ve ebedî “hayy” olan tek varlık tecellî eder, o yolcunun atan eli, gören gözü olur.

Bu makam, yokluktan varlığa ulaşmanın sarhoşluğunun olduğu makamdır. Bu makamdaki kişi yakîndir, her nereye dönse O’nun vechini görür. Bu kişi için abes, yanlış, çirkin kalmaz. Her şeyde ilâhî iradenin gücünü görür, böylece itiraz ortadan kalkar. Dâimî bir şükür hâli olur, bu kişiden artık hikmet zuhur eder.

Hırs, garez ve yalan gibi nice kötü huylardan arınmış bu kişiler emindirler. Onlardan zuhur eden hareketler zaman zaman diğer insanlara yanlış gibi görünse de o amelinden emindir, vicdânen rahattır. Dâimî bir zevk ve hayranlık, hayret makamıdır. Çünkü Allah her an yeni bir şe’ndedir,  mükâşefe ve müşâhede ehli için her an bunu izlemek sonu gelmez bir zevktir.

Kurban vermeden kurbiyet olmaz ise, bizlere düşen, her nefes nefsimizle mücadele için ümit kesmeden, düşsek de kalkarak, yorulsak da nefeslenip yola koyularak son nefese kadar gayrettir.

Kimbilir nasibimiz nedir?

The following two tabs change content below.

Yeşim

Allah istedi bir gün doğdum, kader ne icap ettirdiyse yaşadım ve Allah'ın takdir ettiği vade gelinceye kadar da onu yaşayacağım. Gerisi teferruat. Allah kendisinden razı olanlardan ve kendisinin razı olduklarından kılsın.

Son Yazıları: Yeşim (Profiline git)

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın