Editörden (Şubat 2017)
Merhaba Dostlar,
Her nefes gönlümüzden kalemimize dökülen ve kâğıtlara saçılan kelâmlarımızı paylaştığımız kıymetli dostlarımız!
“Şükür” konulu Şubat 2017 sayımıza hoş geldiniz.
Bu sayı bizim için çok özel bir sayı oldu. Nedenini siz dostlarımızla da paylaşmak istiyorum. Biz Her Nefes yazarları olarak oldukça uzun zamandır birarada bulunan ve iyi dostlardan oluşan bir ekibiz. “Şükür” sayısı hakkında konuşmak için biraraya geldiğimizde konu gereği, ne kadar çok şükredecek sebebimiz olduğunu ve bizim bunlara ne kadar az şükrettiğimizi konuştuk. İşte tam da bu noktada yıllardır süren dostluklarımızı, ailelerimizi, sahip olduklarımızı, kıymetini bildiklerimizi ve kıymet bilmekte zâfiyete düştüğümüz zamanları hatırladık. Anılarımızı, hallerimizi ve birlikte geçirdiğimiz zamanlarımızı düşündük, konuştuk ve paylaştık. Bu fikir alışverişi bizi bizle yüzleştirdi. Velhasıl bu sayı bizler için de etkileyici bir sayı oldu.
Sayımızda neler var derseniz, neler yok ki diye cevap verebiliriz. Öncelikle hâlimize şükür var. Sonrasında sahip olduklarımıza, olamadıklarımıza, öğrendiklerimize, öğretenlere, daha doğrusu öğretenlerin ve öğrenilenlerin en mükemmeli olan Rabbimize, peygamberimiz Ahmed Muhammed Mustafa’ya (s.a.v.) ve dinimize şükretmek var. Özetle, bizler gibi eksik ve yetersiz olsa da her şeyden biraz var.
Elbette konusu şükür olan bu sayımızı hazırlarken hatamız, eksiğimiz ve kusurumuz olmuştur. Siz kıymetli okuyucularımızın hoşgörüsüne sığınıyoruz ve sürç-ü lisan ettiysek affola diyoruz. Bir sayımıza daha kavuşmanın şükrü ile Şubat sayımıza safâlar getirdiniz.