Tasavvuf, insanın kendi içine yaptığı yolculuktur. Her Nefes Dergisi, bu yolculuğa bir yol göstericinin rehberliğinde çıkan ve aldıkları her nefesi yeni bir fırsat ve hizmet vesilesi olarak görmeye çalışan tâlihli yolcuların zevkli hayatından akisler sunuyor. Alıp verilen her nefesin, ömrün kısalmasının değil, bereketlenmesinin bir işâreti olabilmesi için, uluların ummânından alınan aşk, irfan ve hikmet suyuyla gönüllerimizi yıkıyor. Bu dünyayı idrak zevkiyle dolarak yaşamanın yollarını gösteriyor.

Sohbetler (Mart 2016)

Tanbûrî Cemil Bey’in san’atındaki tesir, içine aşk karışmış olmasındandır. Taklit başkadır, aşk başkadır. Kaynağı aşk olan san’at, evvelâ sanatkâra tesir eder, oradan da karşısındakilere sirâyet eder. Fakat şunu da söylemek lâzım ki bir kimsede bu aşka ne derece istidat olursa olsun, yine de san’atı kazanmak için çalışması şarttır. Bir sanatkâr, sazına hâkim olabilmek için en […]

“Sâmiha Ayverdi, Ken’an Rifâî’nin Mânevî Haşmetini Tam Mânâsıyla Aksettiren bir Aynadır”

Bundan beş sene önce Almanya’da bir kilisede Hazret-i Meryem’i anlatıyorum. Benden öyle istediler, Kur’an’a göre Meryem Hazretleri’ni anlatmamı. Doğrusu çok zor bir iş Hazret-i Meryem’i anlatmak, çünkü Kur’an onu yere göğe koyamıyor; kadınların en yücesi, kadın olmanın güzelliğini yaşatan bir sultan diye anlatıyor. Ondaki derin mânâları, ondaki sâfiye makāmının hakikatini, o sâfiyenin içinde Allah’ın Rûhullah’ını […]

En Güzelin Sanatı

İbnü’l Arabî Hazretleri’nin Mânevî Seferler kitabı incecik bir kitap. Onu bir hevesle okumaya başlamaya çalışmıştım. Kitap, bildiğimiz Türkçe… Hadi bilmediğim kelimelere de sözlükten baksam, aslında anlayabileceğim cümlelerdi hepsi. Bense o kitabı sayfa sayfa değil, paragraf paragraf okumaya çalışmıştım. Bazen ise cümle cümle… İncecik bir kitabı okuyabilmem çok, çok uzun zaman sürmüştü. Belki İbnü’l Arabî için […]

İnsan Olma Sanatı

Bu ayki konunun “Sâmiha Ayverdi’nin sanat anlayışı” olduğunu öğrendiğimde birkaç saniye duraksayıp kendime sordum: Bununla ilgili bir yazı kaleme alabilir miyim? Fakat duraksamam kısa sürdü. Zira kendileri bir sanat eseri idi, yani ondan zuhur eden aşk, ilim, irfan, sanat, bütün güzellikler aslında ilâhî ruhun eseriydi… Bu vesileyle de uzaktan, yakından nice gönül Sâmiha Anne’ye hayran […]

Adalet

  Bugünlerde ülkemizde ve dünyada yaşadığımız terör olayları hepimizi derinden etkiledi. Herkeste bir hüzün, bir öfke havası var. Durmadan öfkeden ve acıdan konuşup şikâyet ediyoruz. Herkesin konu ile ilgili farklı düşünceleri var. Otobüste,  kuaförde, bakkalda herkes dünyayı kurtarıyor ve birilerine sövüp birilerini yüceltiyor. Bu karmaşadan kopup Sâmiha Ayverdi’nin  makalelerinden oluşan bir-iki kitabını karıştırdım. Sâmiha Anne’nin […]

Gönüle Dokunanlar, Medeniyeti Dokuyanlar: Sâmiha Ayverdi

“Biz cihâd hâlindeyiz. Süngüyle değil; fikirle, imanla…” Sâmiha Ayverdi   Cumhuriyet dönemi sanatına ve sosyal hayatına çok yönlü bir bakış getiren Sâmiha Ayverdi, geçmiş ile gelecek ayrımından ziyâde “mâzi-hâl-istikbal” üçlüsü, parçadan ziyade “bir ve bütün”, Doğu ya da Batı değil “Doğu ile Batı” ve madde ile mânâ senteziyle düşünce hayatını oluşturmuştur. Bu görüşüyle “Değişerek devam […]

Özgür İrade: İlâhî Bir Armağan mı, Basit Bir Yanılsama mı?

Yıllardır hiç de aklımı kurcalamayan bir sorudur bu çünkü kendi içimde bir denge vardır ve ne kader ne de özgür irade yanlısı bir karar alma ihtiyacı duymam -ya da duymazdım diyelim. Sonra bir gün bu konuyu kendilerinden en son duymayı beklediğim kesim, psikologlar, psikiyatristler ve beyin bilimciler özgür iradenin olmadığını konuşmaya başladılar. Başta bu biraz […]

Türkiye’nin Ermeni Meselesi – I

Bu sayımızdan itibaren Sâmiha Ayverdi’nin “Türkiye’nin Ermeni Meselesi” isimli kitabının Sertaç Karaağaoğlu tarafından hazırlanmış bir özetini bölümler hâlinde dergimizde yayınlamaya başlıyoruz. Bu vesileyle Sertaç Karaağaoğlu’na teşekkür ederiz. *** MEŞRUTİYETİN İLÂNINA KADAR ERMENİ MESELESİ Hangi idrak ve iz’an kabul eder ki, bir devlet bir kavmi dokuz yüz sene himâyesinde bulunduracak ve dokuz yüzüncü sene, üstelik zayıf […]

Hikâye: Mutlu muyum?

Kırkıncı yaş kutlamamı okyanus semalarında bir uçakta yapmak da nasib oldu ya ölsem de gam yemem. Şimdiye dek hiçbir doğumgünü kutlaması benim için bir sürpriz niteliği taşımamıştı. Aslında on altı yaşımda tutuklanıp hapse atılmamı saymazsak hayatımda sürprizlere pek de yer olmadı diyebilirim. İlk defa hiç beklemediğim bir anda ve sadece benim için özel olarak hazırlanmış […]