Niye Tasavvuf, Niye Japonya?

Bir grup Japon profesör düşünün, hepsi alanlarında yaptıkları çalışmalarla iyi tanınan, çok değerli isimler… Hepsinin kaldırımda yan yana dizildiğini ve biz Türkleri taşıyan otobüs gözden kaybolana kadar el salladıklarını söylesem? Peki hepsinin sular seller gibi Türkçe konuştuğunu? Haydi bir detay daha vereyim, Kyoto Üniversitesi’nde bir tasavvuf kürsüsü açıldığını? “Yok artık!’’ mı dersiniz? Demeyin. Çünkü bu […]

“İnşallah İleride Bursevî Üzerine, Ken’ân Rifâî Üzerine Çalışan bir Japon Çıkar”

Maalesef dünyadaki son gidişat hepimizi üzen bir gidişat. İslâm dünyasının temsili, maalesef bazı ideolojiler, bazı akımlar ki bu ideolojiler ve akımlar aslında -adı belki söylenmiyor, artık cesaretle söylenmesi lâzım- petrodolarlarla bir yayılma fırsatı bulan Vahabî ideolojisinin sonuçlarıdır. Bunun üstünü örtmenin bir anlamı yok. Uzun yıllar Pakistan’da, Hindistan’da, Afganistan’da ve Afrika’nın bazı ülkelerinde açılan bazı bu […]

“Ken’an Rifâî Tasavvuf Araştırmaları Merkezi, Uzakdoğu’daki Gözümüz, Kulağımız Olacak…”

Kyoto Üniversitesi’nde açılan bu merkezin çok önemli bir adım olduğunu, çok târihî bir adım olduğunu düşünüyorum. Japonya’da neredeyse yüz küsur yıllık bir geçmişi olan İslâmiyat çalışmalarının son otuz-kırk yılında tasavvufî çalışmalar, tasavvuf alanındaki çalışmalar ciddi bir ivme kazandı. Özellikle Izutsu’nun başlattığı bir ilginin devamında olan şimdiki o üçüncü, dördüncü kuşak arasında ciddi bir tasavvuf araştırmacısı […]

“Hakikat Boyutuna Dâir Dile Getirilen Her Şey Bütün İnsanlık Âilesini Birbirine Bağlar”

Ken’ân Rifâî Tasavvuf Araştırmaları Merkezi daha önce hem North Carolina’da hem Çin’de açılmış olan tasavvuf araştırmaları ile ilgili kürsülerin Uzakdoğu’daki bir diğer ayağı ve bunun önemi şuradan kaynaklanıyor: Bu merkezin Hem Batı’nın hem Çin medeniyetinin ve diğer önemli bir ayak olan Japon medeniyetinin bizim kadim geleneğimiz olan tasavvuf ile ilgili araştırmalarda bir ev sahipliği yapması… […]

Kiraz Ağaçlarının Gölgesinde

Bir senedir öğretmenimi görmek nasip olmadı. Bazen merak ediyorum, Yaradan’ın planı nasıl şekilleniyor; neleri, neden bize nasip ediyor, neleri, neden etmiyor… Biliyorum ki her şey bizim olgunlaşmamız için… Yine de gönül sual etmeden, tefekkür etmeden duramıyor. Japonya’ya yapılan seyahate katılmak nasip olmadı; fakat Kyoto Üniversitesi’ndeki açılış konuşmalarının hepsini internetten izledim. Japonya benim gördüğüm bütün ülkeler […]

Japonya’yı Gördüm

Mart ayında Kyoto Üniversitesi’nde bir tasavvuf araştırmaları merkezi kuruldu. İmza törenine katılma ve bu muhteşem olaya şâhitlik etme şansım oldu. Doğrusunu söylemek gerekirse böyle bir başlangıcın ne kadar önemli olduğunu bu yazıda anlatmak niyetinde değilim. Tezahürü pek çok yeniliğe önayak olacak böyle bir girişimin etkilerini ancak yıllar içinde idrak edebileceğimiz inancındayım. Şu andaki hislerimizin umut […]

Kök ve Meyve

Japonya ve Türkiye’nin birçok ortak yönü olduğunu fark etmiş bulunuyorum. Meselâ ‘Anadolu’ kelimesinin anlamlarından biri “Güneş’in doğduğu yer” olarak geçiyorken, Japonya’nın adını oluşturan kanji karakterler de “güneş” ve “köken” anlamına geliyormuş. Bu nedenle Japonya “Doğan Güneşin Ülkesi” diye de biliniyormuş. İki ülkenin de etrafı mavi sularla çevrili, iki ülkenin insanları da edep ve hürmet konusunda […]

Muhammedun Resûlullah

2015 “Dost” İslâm’a Hizmet Ödülleri Gecesi’nde René Guénon’un oğlu Abdülvâhid Yahya Beyefendi’nin tercümanlığını yapma şerefi fakire nasib oldu. Bir derviş evinde yetişmiş olduğu belli, vakur, nazik, zaman zaman azametli fakat hep yüzü gülen bir insan. Ödül töreninde sahneye çıkana kadar kuliste bolca sohbet etme fırsatımız oldu. Kendisi babasını görememiş. Annesi, babasının ölüm döşeğinde kendisini çok […]

Hakikatte Kimiz?

Bir sohbet meclisinde duyduğum şu cümleler uzun zamandır zihnimde: “Refleksiniz dinî bir cümle olsun, yani dilinizin hemen altındaki Allah olsun ve unutmayın ki nefsinize ağır gelen bir şeyle karşılaştığınız an verdiğiniz o ilk tepki, hakikatte kim olduğunuzu gösterir.”   Duyduğum an yüzümde hissettiğim tokadın izi hâlâ duruyor sanki. Aslında bu cümleler, çocukluğumdan beri farklı kelimelerle […]