Mütercim’den

“Hiçbir şey yoktur ki Allâh’ı zikretmesin. Niçin davulun, defin Allah demesini hoş görmeyelim? Kulağın varsa ne ses çıkardığını işit!” diyerek mûsıkîye özel bir önem atfeden Ken’an Rifâî Hazretleri’nin bestelenmiş ve bestelenmemiş ilâhi ve manzûmelerinden oluşan İlâhiyât- Ken’an adlı eseri hakkında Sâmiha Ayverdi şöyle diyor:   “İşte elinizde bulunan kitap, o büyük velî Ken’an Rifâî Hazretleri’nin […]

Cennetin Nehirleri

Tasavvufu ne yalnız bir teori, ne de dünyâyı ihmâl eden bir devamlı sarhoşluk hâli olarak gören Ken‘an Rifâî Hazretleri için tasavvuf insana üçüncü bir gözlük kazandırıyor. Diyorlar ki: “Benim üç gözlüğüm var. Biri yakını gösterir, ötekini uzak icin kullanıyorum, üçüncüsü ile de hem yakını hem uzağı görüyorum. Yani bunda iki türlü görüşe de elverişli camlar […]

O’na

Ondört yaşımda, hayatımdaki en önemli şeyin sahip olduğum “mânevî değerlerim” olduğunu söyler dururdum. Bu mânevî değer denen şeyin içini, alnı sivilceli, içi ise ergenlik hormonları yüzünden bir o yana bir bu yana savrulan çocuk kafamla nasıl doldururdum pek hatırlamıyorum. Ama o prensipler silsilesinin onsekiz yaşıma geldiğimde alnımdaki sivilcelerle birlikte yitip gittiğini nice sonra farkettim. Ya […]

Ceviz Ağacı

Önce bir tohumdum. Kabuğumdan çatladım, bir fide oldum. Ve sonra da bir fidan… Bahçıvanım beni suyu ile, sevgisi ile besledi. Büyüdüm… Dallarım uzadı. Gövdem gelişti. Güçlendim. Bir ağaç oldum. Diriliği bütün vücudumda hissettim. Allah’ın topraktan gövdeme ve dallarıma yolladığı suyun hücrelerime işleyişini hissettim. Güneş, ışıklarını yollarken yüzümü ona çevirdim. Büyümek için, hakikatim için…   Ben […]

Efendim

Veysel Karanî Hazretleri, Hz. Ebûbekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’ye Peygamber’i sormuşlar. Hz. Ebûbekir “O çok sâdıktı”, Hz. Ömer “O çok âdildi” ve Hz. Osman ise “O çok edepliydi” diye cevap vermişler. Hz. Ali ise “Peygamber Efendimiz bir gün beni putları kırmak için omzuna çıkardı. Aşağıya baktım, her yer kadem-i Resûlullah, hizâma baktım, […]

“Selâmun Aleyküm…”

Ken’an Rifâî Hazretleri…. Hiç idrak edemediğim ama etmeyi çok ama çok istediğim, rengine boyanmak için himmetlerine herkesten ve her şeyden çok ihtiyaç duyduğum, her düşüşümde gözyaşlarıyla başvurduğum, Mesnevî aracılığıyla konuştuğum, ne kadar zor bir yol olduğunu, ama sonucun muhteşemden de öte olduğunu bana hatırlatanım… Aşk, tevâzu, huzur, anlayış, kavrayış, sarış, affedicilik, merhamet, irâde, vefâ, güzel […]

Züliş’e (Şiir)

Bir güzellik gördüğümde, Bir şarkıyı sevdiğimde, Öyle aşka geldiğimde, Çağırırım Züliş Züliş…   Gülmek için, gezmek için, Yediğimden zevk almak için, En fazla da sevmek için Çağırırım Züliş Züliş…   Renklerde, şekillerde, Gogen, Van Gogh, Rodin’lerde, Chopin’den noktürnlerde, Çağırırım Züliş Züliş…   Aklımdaki her anımda Çoğu zaman sen yanımda, Kalamazsın uzağımda, Çağırırım Züliş Züliş…   […]

Aşk Kurbanı

“Ah, Meydancı dede, Mevlânâ meydana bugün de gelmeyecek mi!”   Dergâhın mermer kapısında, Hazreti Mevlânâ’nın yeşil üzerine nûrânî hatlarla nakşolunmuş ismi aşkı altında, küçük harmanisine sarılarak sikkesini yana dayamış, çok mahzun duruyordu; seyredeni harab edecek kadar mahzun duruyordu:   Demek ki gene gelmeyecek! Baksana, dedi, zünbüller açtı, onun sevdiği menekşeler de açtı. Can nasıl tahammül […]

Pervâne Olmuş Bir Güneş: Safiye Erol

Bir acep nûr kim güneş pervânesi…   Safiye Erol’un “Kadıköyü’nün Romanı”nı henüz bitirdim. Başladığım andan itibaren neredeyse elimden düşmeyen bu eser beni derinden etkiledi. İnsan psikolojisini hem erkek, hem de kadın cinsinde bu kadar sağlam çözümleyen ve bunu yalın fakat bir o kadar da hâkim bir lisanla anlatabilen az yazar okudum. Yazarın beni en çok […]