Ceviz Ağacı

Önce bir tohumdum. Kabuğumdan çatladım, bir fide oldum. Ve sonra da bir fidan… Bahçıvanım beni suyu ile, sevgisi ile besledi. Büyüdüm… Dallarım uzadı. Gövdem gelişti. Güçlendim. Bir ağaç oldum. Diriliği bütün vücudumda hissettim. Allah’ın topraktan gövdeme ve dallarıma yolladığı suyun hücrelerime işleyişini hissettim. Güneş, ışıklarını yollarken yüzümü ona çevirdim. Büyümek için, hakikatim için…   Ben […]

Efendim

Veysel Karanî Hazretleri, Hz. Ebûbekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’ye Peygamber’i sormuşlar. Hz. Ebûbekir “O çok sâdıktı”, Hz. Ömer “O çok âdildi” ve Hz. Osman ise “O çok edepliydi” diye cevap vermişler. Hz. Ali ise “Peygamber Efendimiz bir gün beni putları kırmak için omzuna çıkardı. Aşağıya baktım, her yer kadem-i Resûlullah, hizâma baktım, […]

“Selâmun Aleyküm…”

Ken’an Rifâî Hazretleri…. Hiç idrak edemediğim ama etmeyi çok ama çok istediğim, rengine boyanmak için himmetlerine herkesten ve her şeyden çok ihtiyaç duyduğum, her düşüşümde gözyaşlarıyla başvurduğum, Mesnevî aracılığıyla konuştuğum, ne kadar zor bir yol olduğunu, ama sonucun muhteşemden de öte olduğunu bana hatırlatanım… Aşk, tevâzu, huzur, anlayış, kavrayış, sarış, affedicilik, merhamet, irâde, vefâ, güzel […]

Züliş’e (Şiir)

Bir güzellik gördüğümde, Bir şarkıyı sevdiğimde, Öyle aşka geldiğimde, Çağırırım Züliş Züliş…   Gülmek için, gezmek için, Yediğimden zevk almak için, En fazla da sevmek için Çağırırım Züliş Züliş…   Renklerde, şekillerde, Gogen, Van Gogh, Rodin’lerde, Chopin’den noktürnlerde, Çağırırım Züliş Züliş…   Aklımdaki her anımda Çoğu zaman sen yanımda, Kalamazsın uzağımda, Çağırırım Züliş Züliş…   […]

Aşk Kurbanı

“Ah, Meydancı dede, Mevlânâ meydana bugün de gelmeyecek mi!”   Dergâhın mermer kapısında, Hazreti Mevlânâ’nın yeşil üzerine nûrânî hatlarla nakşolunmuş ismi aşkı altında, küçük harmanisine sarılarak sikkesini yana dayamış, çok mahzun duruyordu; seyredeni harab edecek kadar mahzun duruyordu:   Demek ki gene gelmeyecek! Baksana, dedi, zünbüller açtı, onun sevdiği menekşeler de açtı. Can nasıl tahammül […]

Pervâne Olmuş Bir Güneş: Safiye Erol

Bir acep nûr kim güneş pervânesi…   Safiye Erol’un “Kadıköyü’nün Romanı”nı henüz bitirdim. Başladığım andan itibaren neredeyse elimden düşmeyen bu eser beni derinden etkiledi. İnsan psikolojisini hem erkek, hem de kadın cinsinde bu kadar sağlam çözümleyen ve bunu yalın fakat bir o kadar da hâkim bir lisanla anlatabilen az yazar okudum. Yazarın beni en çok […]

Umut Kapısı

Ne olurdu yıldızlardan kendimize bakabilsek, bir şarkı sözünde geçer gibi Ne olurdu hallerimiz nice, bir görebilsek O kadar zor ki insanın kendisine dürüst olması Bir insan yetiştirmek, hele ki ışık, yol gösteren yoksa, o kadar zor ki… Bir hatâ, bir gayret üzerine derken, Yıllar geçti, biz bir arpa yol almışız ancak Toplumları insanlar oluşturuyor, hatırlıyor […]

Sen Ben

  “Ben” demeden “Sen” diyebilseydim o zaman Sen’den biraz bahsedebilirdim. Ama heyhat… Sen ise bana “Sen” derken tamamen tenezzülünden Bu “Sen”li “Ben”li konuşma ise edepsizliğimden… O yüzden, Sen, yine de Sen, ille de Sen…    

Amerika Mektupları (Boston’dan Yurda Bakış: “Bizi Biz Yapan Şeyler”)

Harvard Square’in tam ortasında genellikle semt sâkinlerinin ama husûsiyetle yazarların ve entellektüellerin uğrak yeri olan bir kafe vardır. Bostonlular burada oturur, kahve içer, kitap okur, hararetli konular tartışır. Yazarlar, şâirler, her türlü sanat erbâbı eserlerini burada tamamlar. Hemen ilerideki açıklıkta günün her saati bir konser, bir sergi, bir gösteriye rastlamak mümkündür. Boston ahâlisi sanatın, şehrin […]