Öyle Bir Rahmet ki…
Allah bana rahmet eylemiş…
Öyle bir rahmet ki, bir kum tanesi gibi havada uçuşurken almış beni rahmet kapısının önüne getirmiş. Sonra bakmış ki ben kapıya bakıyorum, anlamadan, idrak etmeden, sırtımdan hafifçe itmiş içeri gireyim diye… Ben itildiğim yerde nerede olduğumu anlamaya çalışırken, beni kuvvetlice sarsmış. Öyle bir sarsma ki kendime dâir, hayata dâir, gayrete dâir, akla dâir tüm bildiklerimi unutturan… Allah bana rahmet eylemiş, öyle bir rahmet ki ilk bakışta dehşet gibi gözüken, sonra yavaş yavaş dehşetin lûtfunu gösteren… Cüz’î aklımla anlayamadıklarımı, ancak O’nu sevince anlayabilmemi sağlayan…
Allah bana rahmet eylemiş…
Öyle ölmemi falan beklemeden, çok geç olmadan, bu dünyada zevk edinmem, yanlıştan dönmem, aşkı hissetmem, O’nu anmam için…
Yüce kitabımızda ve pek çok tasavvuf eserinde Allah’ın istediğine lûtfedeceğini ve lûtfunun sınırı olmadığını yazar. Ben Allah’ın lûtufta bulunduklarındanım. Öyle olmasa benim gibi bir bîçâreyi, zorla, sevgiyle, kızarak, okşayarak cahillikten alıp böyle bir kapıya getirir miydi?
Ben arayanlardan değildim, O beni aldı ve bu aşk deryâsının kapısına bıraktı. Öyle bir deryâ ki içine aldığını kendinde yok eden, neden geldin, nereden geldin demeden yıkayan, paklayan, bıkmayan ve bırakmayan. Öyle bir kapı ki başı sonu nerede belli olmayan. Öylesine pak, aydınlık, göz kamaştıran… Gülümseyince âlemin güldüğü, kaşlarını çatınca kalbimi kanatan… Her ne olursa olsun, sen yakın ol da gerisi hoş dedirten.
Bu sene 29 Mayıs’ta dünyanın dört bir yanından gelen, konusunda âlim pek çok konuşmacının katılımı ile bu rahmet kapısı için bir sempozyum düzenlendi. Herkes kendi dilinden O’nu anlattı. Herkes kendi gönlünce O’nu anlattı.
Ben bu sene 29 Mayıs’ta bir kez daha şükrettim, bu kapıya beni getirene, bu kapıdan beni çevirmeyene, bu kapıda eğri büğrü de olsam yüzüme vurmadan deryâsında beni aşkına gark edene. Lâyık oluruz inşaallah demeyeceğim; biliyorum ki benim durumumun lâyıklıkla bir ilgisi yok ve ne yapsam böyle bir lûtfa lâyık olamam. Bu nedenle tek temennim, bu zevk ve bu kapıda hizmet dâim ve son nefese kadar olur inşaallah…
Yeşim
Son Yazıları: Yeşim (Profiline git)
- TASAVVUFTA VAKİT KAVRAMI - 2 Ağustos 2018
- Sırat Üstünde Şükür - 6 Mayıs 2017
- Kurbiyetten Nasibimiz - 19 Mart 2017
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!