Şükürler Olsun…

Hamd olsun Ken’an ilinde doğmuşum, Bunca yıldır O’nun nuru ile dolmuşum, Sevgisiyle, bilgisiyle, irşâdıyla yoğrulmuşum, Başka ne istenir ki, şükür elhamdülillah.   Şimdi artık âşık gibi sevebilsem, Her vücutta artık seni bulabilsem, Her olandaki hayrı görebilsem, Başka ne istenir ki, şükür elhamdülillah.   Ah! Edep edip de insan olunca, Üftâde olup yükselmeye fırsat bulunca, İrâdeyi […]

Bir Aşk Mektubu: Hasret-i Ken’ân

 “Her şey aslına dönecek.” Aslım, burhânım, cân’ım… Biri, biriyle ilk kez buluşacaktı. O buluşma vaktini beklerken, çok heyecanlılardı. Onların heyecânını paylaşabilmek için kendimi yerlerine koymaya çalıştım, bizi düşündüm… Ya ben Seninle ilk kez yüz yüze, göz göze buluşacak olsaydım? İçim titredi… Sâhi, bir gün karşılayacaksın beni değil mi?   Âh, sanki şimdi “ayrı” mıyız? Ama […]

Bir Nokta İdim

Bir Nokta İdim Bir nokta idim kıldı benî kaamet-i Tûbâ Giydirdi eliften beni tâ yâ’ye o Mevlâ Âyanda iken gizlice bir gevher-i yektâ Rabbim beni kıldı ulu bir Kâ’be-i Ulyâ İdrâk-i me’ânî ile rûh ufkunu geçtim Ol sikke-i kevneynin özü cevheri bendim Cismim görerek sen beni gördün mü sanırsın Gölgem bu benim yoksa sen aslım […]

İrfan Seviyesi ve Dünyaya Bakış

Ken’an Rifâî Hazretleri, erkeǧin irfan ve kemâli arttıǧı ölçüde, kadına verdiǧi deǧerin ve muhabbetinin de arttıǧını ifâde eder; ona göre erkeǧin kadına bu muhabbeti, onların vücutları aynasında Hakk’ı müşâhede edebildikleri içindir ve bu olgun görüş İslâmiyet ile kemâlini bulmuştur.   “Kadınlık eski ihtişam ve kudretini kaybetmedi mi Efendim?“ diye soran bir talebesine, “Kadınlık deme kadınlar […]

“Hiç”

Sevgiyle başlıyor her şey; ilk olarak anne ve baba, âile ve sınıf arkadaşları… Zamanla içeride büyüyor ve okuldaki karşı cinslerine karşı aşk patlamalarıyla çoğul aşklara yöneliyor. Zamanla aşkın beşer üzerinde nefrete ne kadar yakın olduğunu anlıyorsun. Tâ ki hepsinin birer zuhûrat olduğunu idrak edene kadar! Sonrasında o perdenin üstündeki gölgeler, perdenin kaldırılması ile birlikte kayboluyor. […]

Yolumun Efendisi

“Mürşit ile dünya hayatında karşılaşmak bir lûtufdur” derler büyüklerimiz. Herkesin mürşidi kendine göre en güzeli, en büyüğüdür. Âcizâne bizim mürşidimiz Ken’an Rifâî Hazretleri de bizim güzelimiz, bizim kutbumuz ve bizim Allah’a giden aşk yolculuğunda yol göstericimizdir. Ben kim, o büyük sultan hakkında yazmak kim… Efendim’in izniyle küçücük aklımın algıladığı kadar yazabilirim ancak. Doğduğumdan beri hayat […]

Câbir İbn Hayyan

Câbir İbn Hayyan (MS 721 – 815): Kimya ilminin kurucusu, kâmil bir bilim adamı… Bir kimya mühendisi olmama rağmen ne yazık ki ismini ilk kez geçenlerde Fuat Sezgin’in Bilim Tarihi Üzerine Sohbetler kitabında duydum. Fuat Hoca’nın görüşüne göre dünyanın gördüğü en önemli bilim adamlarından biri… Metodolojisi ve yaklaşımıyla hem yeni çığırlar açmış, hem de şu […]

Bir şâh-ı felek-mertebedir Hazret-i Ken’ân

Bir şâh-ı felek-mertebedir Hazret-i Ken’ân Dünyâyı tutar velvele-i devlet-i Ken’ân Bâlâsına “Hayy” ismi celî hatla yazılmış Hak burcuna merkûz ezelen râyet-i Ken’ân Mehdî dese az, mürşid-i kâmil dese nâkıs Ta’rîfine sığmaz kalemin hâlet-i Ken’ân Hayru’l-halef-i emced-i sultân-ı Rifâî Itlâkı olur lâyık-ı kutbiyyet-i Ken’ân Bilsin bunu burhan arayan yerde semâda Münkirleri ilzâma yeter hüccet-i Ken’ân Altında […]

Babam

Zaman yine gerilere doğru akıyor. Beş altı yaşlarında bir kız çocuğu var sahnede. Gökyüzünde vaatkâr ama aldatıcı bir güneş, dallarda erguvanlar. Bahar geliyor besbelli. O cumartesi gününü hiç unutmaz kız çocuğu. O gün -aslında evlerine çok da uzak olmayan- Göztepe Parkı’na gitme telâşında. Göztepe Parkı o zamanlar baharı boğazına kadar taşan lâlelerle karşılamaktan henüz çok […]