İrfan Seviyesi ve Dünyaya Bakış

Ken’an Rifâî Hazretleri, erkeǧin irfan ve kemâli arttıǧı ölçüde, kadına verdiǧi deǧerin ve muhabbetinin de arttıǧını ifâde eder; ona göre erkeǧin kadına bu muhabbeti, onların vücutları aynasında Hakk’ı müşâhede edebildikleri içindir ve bu olgun görüş İslâmiyet ile kemâlini bulmuştur.

 

“Kadınlık eski ihtişam ve kudretini kaybetmedi mi Efendim?“ diye soran bir talebesine, “Kadınlık deme kadınlar de! …. Kadınlık ne büyük bir mazhariyete nâil olmuştur….aşka mazhar olmuştur“ dedikten sonra dünya ile kadının benzerliǧine deǧinerek şöyle devam eder:

“Kadın dünya gibidir. Nasıl ki dünyada bir cihet gündüz olduǧu vakit bir cihet mutlak gecedir. Kadınlıǧın da bir tarafı nur bir tarafı zulmettir.

 

Kur‘ân-ı Kerim de bu karanlık ve aydınlık olmak üzere iki tarafı olan dünyayı, ilk bakışta birbirine zıt gibi görünen ifâdelerle anlatmaktadır; pek çok âyette dünya bir taraftan bir aldanış ve dünya hayatı sadece bir oyun ve oyalanmadan ibâret iken, diğer yandan Allah göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan her şeyi ancak hak ile yarattıǧını söyleyerek, Habîb’ine hitâben “Bak, hilkatimde abes birşey görebilir misin?“ diye seslenmektedir.

 

Ken‘an Rifâî Hazretleri, sohbetlerinde bazen dünyayı işvebaz, gönül kapıcı, kimseye karılık-kocalık hakkını îfâ etmemiş fettan bir kadın olarak teşbih eder: “O, kiminle alışveriş etmiş de sonunda silkip atmamıştır? Hangi sevinci vermiş de sonunu âh ü feryat takip et­memiştir?“Dünya seni de aldatıyor. O kavs gibi olan kaşlarını, ok gibi olan gamzelerini sana da saplıyor, kendine râmediyor. Halbuki ümit gösterir, ama ümi­dini vermez. Zira dünya, varlık gösterici bir yokluk­tur…. menfaat, yalan ve kıskançlık üstüne bina edilmiştir” diye seslenir.

 

Başka bir vesile ile de dünya hayatının en büyük nimet oluşundan bahseder. Bir talebesinin sıkıntılı bir hâl ile “Hayat bir iş­kence” diyerek şikâyet etmesi üzerine,

“Ne için? Bilâkis hayat pek güzel şeydir, insan­lara verilmiş en büyük nimettir” der. Bunun üzerine fikrinde ısrar eden talebe, “Fakat herkes hayâtından müşteki (şikayetçi)” deyince ise şöyle cevap verir: “Allah’la olmayanlar için bu doğrudur. Fakat kalbinde o zevki taşıyanlar için hayattan güzel hiçbir şey yoktur.”

 

Dünyaya ilişkin bu farklı görüşlerin/hallerin sebebi nedir diye sorarsak “insanın kendi nefsidir, kendi varlıǧıdır” diye cevap vermektedir: “Hırsın tepelenince saadet yüz gösterir ve hırs kalkarsa, dünya didişmeleri nihayet bulur. Der­vişlerin bir hırka, bir lokma dedikleri, rızâ ve teslimi­yettir. Yoksa aç kalmak, çıplak gezmek demek değil­dir.”

 

Ken’an Rifâî Hazretleri  bütün kâinatı “Ben gizli bir hazîne idim, istedim ki biline­yim” arzusunun bir neticesi olarak Allah’ın zuhûra gelişi olarak gördüğünü ve dünyâya gelmekten maksadın insanlık ve edep tah­sili olduǧunu, ne kazanırsak, bir irfan mektebi olan bu dünyada kazanacağımızı söyleyerek söyle buyurmaktadır:

“…bu dünya, hikmetle ve mânâ ile dolu bir kitaptır. Bir kitab-ı mukaddestir. Bunun mânâ ve hikmetini burada görenler için bu dünya cennettir, fakat bunu görmekten mahrum olan kimselerin kalp­leri için bir belâ zindanı ve mihnet-i gam mahallidir.”

 

Dünyânın geçici zevklerine, servet, debdebe ve câhına aldananlar için bu dünya bir mihnet­ diyarıdır. Fakat bunlardan -zâhiren mecbûrî olarak geçilmese bile- kalben geçenler için bir nimet âlemidir.

Her yerde Allah’ın azamet ve heybetini görüp em­rin, kudret ve kuvvetin O’nun olduğunu ve insanın an­cak bir âcizden ibaret olduğunu bilip O’na rabt-ı kalp edenler için bir saadet diyarıdır.

Her yerde olan ve biteni ibret ve bilgi nazarıyla görenler için de bir hikmet diyarıdır.”

 

“Ne mutlu o göze ki, bu mütezat (zıt) olan eşyanın mâ­nâsına nüfuz etmiş ve bu suretle birliğin azamet ve şânını hayretle temâşaya dalmıştır…”

 

 

 

 

 

 

The following two tabs change content below.

Dilek Güldütuna

Son Yazıları: Dilek Güldütuna (Profiline git)

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın