ELBİSENİ ÇİRKEFTEN TEMİZLE!

Şâzelî Hazretleri bir gece uykuda iken Resûlullah Efendimizi görür. Resûlullah kendisine der ki: “Yâ Şâzelî, elbiseni çirkeften temizle. Tâ ki her nefeste Allah’ın ihsan ve desteği senin ile olsun.” “Yâ Resûlallah, nasıl elbise deyince?” buyurulur ki: “Allah sana beş hil’at vermiştir. Bunların birincisi, muhabbet hil’ati, ikincisi tevhîd hil’ati, üçüncüsü mârifet, dördüncüsü îman, beşincisi İslâm’dır. Allah’ı […]

TEVHİD, YİNE TEVHİD…

Muhiddîn-i Arabî Hazretleri “Tevhîdin hakîkati sükûttur” buyurmuşlardır. Tarîkattan maksat da edeptir. Hele îtiraz, tarîkatin en büyük düşmanıdır. Yine Muhiddîn-i Arabî Hazretleri öyle buyurur: “Lisânı tutmak her şeyden iyidir. Fakat anlamak, itmînan hâsıl etmek, yâni emin olmak kanaat getirmek için sormak başka.” (Ken’an Rifâî, Sohbetler, Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul, 2000, s. 509) *** – Edep ne demektir? […]

AHMED ER-RİFÂÎ HAZRETLERİ’NDEN…

* Dostuna küçük bir hatâsından dolayı küsme. * Dostun bir hatâ işlediği zaman kendin yapmış gibi mahcup ol. * Kendi ayıp ve noksânını bilmeyen kimsenin vakit ve zamânı noksandır. * Nasîhati kendine fayda vermeyen kimsenin, başkalarına da tesir ve faydası olamaz. * Allah bir kulunu zelil etmek isterse kendi ayıplarını görmez eder; ammâ, bir kulunu […]

SEKİZ BAHÇENİN HAKİKATİ

Akıl sâhibi bir adamın kalbinde, tarhlar ile ayrılmış sekiz bahçesi vardır. Bir bahçıvan, bakımını üstüne almış olduğu bahçelerinde nasıl her gün gezerek lüzumsuz ot ve dikenleri ayıklayıp atarsa, bizim bahçıvan Edhem Ağa’nın vecizelerinden biri olarak “Beyim bahçeye her gün bakılırsa güzel olur” dediği gibi, âkil kimselerin de her gün bahçelerine bakıp bunlarda biten diken ve […]

RABBİM ALLAH’TIR!

Akl kurban kün be-pîş-i Mustafâ Hasbiyallah gû ki Allâhem kefâ Aklını pîş-i Mustafâ’da kurban et ve bana Allah’ım yeter, de! Bunu diyen, Rabbim Allah’tır, deyip istikâmet etmekle korku ve kederden kurtulur. O halde sen kendini Hakk’a verirsen, elbet o da senin için olur. (…) Hakk’ın da her yaptığında bir hikmet vardır. Bunu görebilmek de tevhîddir. […]

MÂNEVÎ HAZİNENİN ANAHTARI

İnsan oğlunu ters yoldan doğru yola çekmek, galiba, Allah’ın kullarına vermiş olduğu en mübârek imtiyaz ve imkân. Zîra herkes iyilik yapamaz. Hayra vesîle ve âlet olmak bir müstesnâ Hak vergisidir. Hattâ ve hattâ ibâdettir. Sokrat’ın pek hoşlandığım bir sözü vardır: “Kimse, hakîkatin güzel yüzünü görüp de çirkinliklere tâlip olamaz.” der. Dikkat edecek olursak, yanlışlar, kötülükler, […]

İLİM DEMEK…

  Ezelde ruhlara “Ben senin Rabbin değil miyim?” dendiği vakit “Evet, sen benim Rabbimsin!” cevâbını verdikleri için, onlara “Şu halde gidin, bu dâvayı dünya mahkemesinde ilim ve amel şâhitleriyle isbat edin” denilmiş. İlim, sahibini bilmek ve bulmak demektir. Yoksa maksat, zâhir ilmi yâni kıyl ü kal değildir. Amel ise, onu gerek bedenen gerek kalben işlemeye […]

ONLARI ÖLÜ ZANNETME…

Şehit demek, Allah yolunda can veren demektir. Sen Allah yolunda can verenleri ölü zannetme, diyor Allah… Kezâ, Hak yolunda nefsiyle mücâhede eden âşıkların gözyaşları da şehit kanlarıyle beraberdir. (Ken’an Rifâî, Sohbetler, Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul, 2000, s. 439)

Ken’an Rifâî Hazretleri’nden…

Bunca zamandır şâhit oldunuz. Biliyor görüyorsunuz. Hiç kimse ile münâzaa ettiğime rastladınız mı? Değil tatsız çekişme ve mücâdeleler, bana kötülük etmek isteyenlerin dahî dostu ve hayır dileyicisi değil miyim? Hele bir düşünün… Dünya boş söz ve mâlâyânî ile geçirilecek bir yer midir? Bunu biliyorsanız vaktinizi lüzumsuz işler ve sözlerle ne çalın ne çaldırın. Asıl mârifet, […]