BİR DEDEDEN TORUNLARINA

Ablam ve benim pek kıymetli babacığımız, annemin dâimâ Sâmiha Anne’nin emâneti olarak bildiği muhterem Erdoğan Öztürk Beyefendi, geçtiğimiz Temmuz ayında Hakk’ın rahmetine kavuştu. Şâhit olduğum ve ailemden dinlediğim hâtıralar, Sâmiha Ayverdi’nin kendisi için sarfettiği cümleyle özetlenecek nitelikteydi: “Sen fırtınalı denizlerin kaptanısın Erdoğan…”

Bir ömür boyu Allah’ın istediği biçimde mücâdele verdi ve dâimâ Hz. Yunus Emre’nin “Ben gelmedim dâvâ için, Benim işim sevi için” düstûrunu hâl edindi. Zâhir bilincinin olmadığı devrelerde bile ağzından bu sözleri işittik. Sâmiha Annemizin “Mücâdelemiz kişilerle değil, yanlış olan fikirlerledir” sözlerini tekrarladı. Mükemmel bir baba, zarif bir eş ve kendisini tanıyan herkes için örnek bir insan oldu, bu dünyadaki vazifesini tamamladı ve beden kafesinden kurtuldu.

Biz dervişliği, hocasının izinden gitmeyi, doğruluğu ve zarâfeti ondan ne kadar öğrenebildik bilemiyorum. Vefâtından bir önceki Şeb-i Arus’ta kaleme aldığı vasiyeti, torunları için hatırlatmalardan oluşuyordu. Ömrü boyunca bizzat yaşadığı ve hâl edindiği bir ahlâkın özeti olduğu için olsa gerek, bu satırlar hepimize tesir etti. Öylesine sade, net bir dille kaleme alınmış bu hatırlatmaları yalnız iki torunun değil, bir sonraki nesli temsil eden hepimizin okumasının hoş olacağını düşündük, paylaşmak istedik.

***

Sevgili Torunlarım Neslinur ve Nurcemal

Kalbi nur ve sevgi ile dolu iki torunumun dedesi olmaktan çok mutluyum.

Sîretleri ve sûretleri güzel olan babalarınızın ve annelerinizin evlâdı olarak bu dünyaya gelişinize dâimâ şükredin. Allah şükredenleri sever.

Yaşadığınız sürece ve yaşadıkları sürece büyüklerinizi, anne ve babalarınızı sevin, sayın. Onları üzecek bir söz ve davranışta bulunmayın.

Fânî dünyadan ayrılmadan önce bazı küçük hatırlatmalar yapmak istiyorum. Bu hatırlatmalar dünyadaki rehberiniz olsun.

 

  • Kırmayın, kırılmayın.
  • Üzmeyin, üzülmeyin.
  • Günlük hayatınızda hangi işi yaparsanız yapın, o işi angarya olarak görmeyin, severek yapın.
  • Hiç kimseyi kıskanmayın, güzel söz ve davranışlarını gördüğünüz insanlara gıpta edin, güzel söz ve davranışlarını kendinize örnek alın.
  • Yanlış söz ve davranışlarda bulunan insanları kınamayın. Onların yanlışlıklarından kendinize dersler çıkarın.
  • Allah insanları bu dünyaya güzellik-çirkinlik; zenginlik-fakirlik; iyilik-kötülükle imtihan için göndermiştir. Allah’a iyi bir kul olabilmek için emir ve yasaklarına uygun yaşamaya gayret edin.
  • İçki, kumar, uyuşturucu ve kumar niteliğindeki şans oyunlarından uzak durun.
  • Bir gün evlenme çağınıza geldiğinizde, makam, mevki sahibi olması, zengin olması eşinizde aradığınız öncelikli vasıflar olmasın. Allah’a kul olduğunu bilen, içi de dışı da temiz olanı tercih edin.
  • Evlilik hayatınızda eşlerinizle yüksek sesle konuşmayın, tartışmayın. Birinizden biri öfkelendiği zaman, hemen savunma cevabı vermeyin. O anda susarak, daha sonra sakin bir ortamda yanlış anlaşılmalarınızı konuşun ve gerekiyorsa birbirinizden özür dileyin. Özür dilemek küçülme değil bir erdemliliktir.
  • Çocuklarınız yanında asla tartışmayın.
  • Günlük yaşantınızda gerek şahsî giyim-kuşamınızda, gerekse ev eşyalarınızda ihtiyacınız kadarını alın. İsraftan kaçının, Allah israf edenleri sevmez. Yaşadığınız dünyada milyonlarca insanın bir kuru ekmeği bulamadan yaşamaya çalıştığını, ayağında bir çift ayakkabı, üzerinde giysisi olmayan insanları düşünün ve israfın kapısı olan moda-marka soytarılığına kendinizi kaptırmayın. İnsanların sizin için ne diyeceğine değil, Allah’ın sizin için ne takdir edeceğini aklınızdan çıkarmayın.
  • İmkânlarınız ölçüsünde ihtiyaç sahiplerine yardım edin.
  • Okul hayatınızda en iyi bir öğrenci, iş hayatınızda en iyi hizmet veren kişi, evlilik hayatınızda en iyi bir eş, en iyi bir anne olmaya gayret edin.
  • Akrabalarınızı, dostlarınızı telefonla da olsa, çeşitli vesilelerle arayın.
  • Başta komşularınız olmak üzere bütün insanlarla iyi geçinin, üzüntülerini, sevinçlerini paylaşın.
  • Dedikodudan uzak durun. İstemeyerek bir dedikodu ortamında bulunmuşsanız, duyduklarınızı, gördüklerinizi asla bir başkasına (dostunuz dahi olsa) anlatmayın.

 

 

Hatırlatmalarımı Hazreti Yunus Emre’nin bir dörtlüğü ve bir sözü ile noktalıyorum:

 

Ben gelmedim dâva için,

Benim işim sevî için.

Dost evi gönüllerdir,

Gönüller yapmaya geldim.

***

Sevelim-sevilelim.

 

Her ikinizi gönülden seven dedeniz

Erdoğan Öztürk
17 Aralık 2015

The following two tabs change content below.

Nazende Yılmaz

Son Yazıları: Nazende Yılmaz (Profiline git)

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın