Uzaktaki Yakîn
Farsça bir kelime “Üftâde”… Anlamı, “düşkün”, “düşmüş”. Bir başka anlamıyla “tutkun”, “âşık”, “sevdâlı”. Aslında Farsça’da bir kadın ismi “Üftâde”.
Hz. Üftâde, aşkı ile yakînlikten düşmüş, bir daha da yakînliğinden hiç dem vurmamış sevdâlı bir nur.
Genç yaşta kendi Hızır’ı ile karşılaşmış, Karacabeyli Hızır Dede’sinin çobanlık yaparken soğuktan donan ayakları, eli ve en sonunda gönlü olmuş bir âşık, aşkı ile yakînlikten düşmüş bir nur, ilk adı ilk nurdan bir zuhur: Muhammed Muhyiddin Üftâde.
Eğer huzurunda içlerinde nokta kadar kibir varsa kadıların dahî kabul bulmadığı, her nefesi mûcize olmuşken mûcize göstermenin makbûl olmadığı, gönül kırmamak için kendini eleştirenlere dahî cevap vermekten sakınırken, rüyâlarında Muhyiddin-i Arabî’den aldığı derslerin zekâtını kendisinden sonra gelenlere fazlasıyla vermekten sakınmayan, nakleden bir nur, aşkı ile bu âleme düşmüş bir tecellî-i zuhur…
TÜRKKAD tarafından her yıl düzenlenen, yere göğe sığmayanın dahî sığabildiği o gönül sahiplerinin gönüllerinin bize açıldığı sempozyumlardan bu yıl yapılacak olanın konusu “Uzaktaki Yakîn: Üftâde Hazretleri”
Bu yıl da geçen yıllarda olduğu gibi küçücük kaplarımızı yanımıza alarak annesinin o daha bebekken içinde oğlunu yüzerken gördüğü süt ırmağının yanına gelip el açtığımız, hâk-i pâyilerine yüz sürdüğümüz, Bursa’nın ve aşkı ile düşen âşıkların hocası Mehmed Muhyiddin Üftâde Hazretleri’nin tecellî-i zuhurlarının huzurundayız.
Hakikati olan Muhammedî nur tecellî ederek O’nu bu âleme aşk ile düşürmüş (indirmiş), âşık olarak mâşûkunu her yerde temâşâ edebilmek için ikilik âleminde uzaklığa râzı olmuş, ama onu bu âleme düşüren aşkı ile kulluğunu, hiçliğini ve aczini bilerek fenâ bulmuş ve uzaktayken yakîn olmuş bir âşık.
Biz ise kapısında birer râcî, el açıp niyâz ediyoruz. İçinde yüzdüğü süt ırmağından, sâkîsinin elinden içtiği aşk şarabından, uzaklıklarını bilerek yakîn olanlarla girdiği bal nehirlerinden, kendi hâliyle hâllendirdiği öğrencilerinin boğulmaktan emin olduğu su nehirlerinden el açıp niyâz ediyoruz. Kapılarına gelen hiçbir günahkârı geri çevirmediklerine güvenerek, ceplerimizde tövbelerimiz, ellerimizde yılların hatâ ve isyanları ile el açıp niyâz ediyoruz.
Simitçi
Son Yazıları: Simitçi (Profiline git)
- Mutluluğun Reçetesi Var mıdır? - 12 Kasım 2015
- Bilgi Çağından Hikmet Çağına - 10 Kasım 2014
- Uzaktaki Yakîn - 14 Nisan 2014
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!