Değişen Kader

Muhterem İlhan Ayverdi Hanımefendi, sıhhatleri hâlâ elverdiği dönemlerde yaz aylarını ev halkı ile birlikte Çengelköy’de denize nâzır bir yalıda geçirirlerdi. Kendilerini ziyaret etmek üzere annem ve ben bir randevu talep etmiştik. Bize verilen uygun gün ve saatte orada hazır bulunmuştuk.

Kendileri salona teşrif ettiler. Bizi güleryüzle ve sevgi ile karşıladılar. Her zaman misafir olduğumuzda ikram ettikleri gibi lezzetli börek çöreklerimiz ve çaylarımız sehpamıza konulduktan sonra bana döndüler ve “Şehvarçığım, kader değişir mi?” diye sordular.

Ben bu soruyu hiç beklemiyordum. Hem genç olmam hem de karşılarında durduğum her an hissettiğim heyecan sebebiyle kem küm ettim. “Şehvarcığım, kader değişmez ama kadere bizim bakış açımız değişir” dediler. Bu cümle hayatımın her ânında kulağıma küpe olmuştur.

Kadere karşı bakış açımız ne demek? İnsan neyi değiştirir, nasıl değişir?  

Büyüklerimizin bahsettiği “levh-i mahfuz” ve “levh-i muallak” diye iki ayrı terim vardır. Birisi asla değişmeyen kader ve diğeri de değişebilecek olan kaderdir. Değişebilecek olan kader insan-ı kâmilin duâsına, bence şefaatine kalmış olan kısımdır. Şefaat ise onların insanlara kazandırdıkları bakış açısı, hâlinden memnun olma sanatını öğretmeleri olsa gerek. Bu hâli elde etmiş olan kişi, aslında kaderi değişebilen, değiştirebilen insan olsa gerek. Sâmiha Ayverdi’nin de her zaman ifâde ettikleri gibi “Her şeyin değişmesi senin kendi değişmene bağlıdır.”

Cemâlnur Hocam’la geçirdiğim bir gün de bana bunları idrak ettirmişti. Türk Kadınları Kültür Derneği olarak tüm gücümüzle çalıştığımız ve son raddeye getirdiğimiz bir projede son anda yapılan ve bana göre “engel” diye adlandırılabilecek bir değişiklik sonucunda hepimizin morali bozulmuştu. Herkes ne oldu, nasıl oldu diye fikirler yürütürken Cemâlnur Hocamız içeriye girdiler. Bizdeki sıkıntıyı görünce ne olduğunu sordular. Biz de durumu anlattık. “Amaan buna mı sıkıldınız, Allah ne isterse o olur, bu gider daha güzeli gelir, kendinizi hiiiç bununla üzmeyin. Haydi beraber bir yemek yiyelim” diyerek konuyu kapattılar. Ne olmuştu, kaderimiz değişmiş miydi? Bir bakıma değişmişti. Kaderimizi belirleyen bizim bakış açımız olmuştu. Artık huzurluyduk. Ortadaki mevzu aynı ama biz aynı değildik.

Hayatımızın her ânında bize  bu gerçeği gerek yazılarıyla,  gerek sohbetleriyle, gerek halleriyle gösteren ve öğreten büyüklerimiz tanıyabileme şerefine nâil olduk. Allah onlara lâyık olanlardan eylesin.

Şehvar Tükek

The following two tabs change content below.

Nefes Arşiv

Nefes Akademi; tasavvufî bilginin güvenilir kaynağı...
0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın