Nefis ile Sohbetin Tadı
Olduğun şey ne ise o yok.
Olmayanı tadıyorsun.
Sen tattığın şey isen, sen de yoksun.
Ne, nasıl, neyi, nerede, ne zaman tadıyor diye sorgulamaya başlamak demek, aklın tek başına yetmediğinin farkına varmasıdır bir anlamda. İnsanın gönlü duruyor. Ona sesleniyor.
Akıl, gönlü kendi pusulası olarak belirleyince ferahlıyor. Sorusu kalmıyor. Sorular, cevap oluyor. Aslen sorular cevapların ta kendisiymiş. Bu rahatlık ile birlikte gönlüne yöneliyor. Gönül ile bakmaya başlıyor insan. Yokluğun idrakı ile yok oluyorsun.
Herkes ve her şey gibi kalem hâlen hareket ediyor.
Herkes ve her şey gibi mürekkep hızla dökülüyor.
Herkes ve he rşey gibi kâğıt değişiyor.
Varlık kalıyor bir tek.
Fazlası için tüm hareketler, hızlar, değişimler yetmiyor.
İnsan, yalnızken aralanmayan kapılara sahip. İstiyor ardındakini. Yaslanıp teslim oluyor ardına kapının. İstiyor yalnızca. Onu memnun edebilmiş olma ümidiyle hâlinden memnun.
Çok şükür.
Umut Alihan Dikel
Son Yazıları: Umut Alihan Dikel (Profiline git)
- Dijital Âşık - 28 Mayıs 2017
- Bahçemin Yaşayan Gülleri - 21 Mart 2016
- Öldükçe Dirilen - 1 Ocak 2016
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!