“Lucy” Filmini Neden Sevdim?

Sanırım bu sorumun cevabı yine başka bir soruda, “insan neden sever?” sorusunda gizli. İnsan herşeyi pek çok sebepten ötürü sevebilir ama en çok “Allah için sever”. Ben de bu filmi en çok bana Allah’ı hatırlattığı için sevdim.
Filmi sizlere uzun uzadıya anlatacak değilim. Film bence “nereden geldik, nereye gidiyoruz?”u anlatan bir belgesel niteliğinde. Filmin başından sonuna kadar karakterimiz “Lucy” ile hayatın içinde ve dışında bir yolculuk yaparak bu soruların cevabına şahit oluyoruz. Cevabın O’ndan O’na doğru olduğunu elbette ki biliyoruz. Karakterimiz de başından geçenlerle, bizlere bunu ispatlıyor. Beyninin %100’ünü kullanır hale gelerek de vücuduna hükmediyor ve kendindeki Allah’a ait ismi, yani ilâhî bilgiyi âşikâr kılıyor. Vücudu ise kaybolarak sonsuza karışıyor.
Film tasavvufî pek çok mânâ barındırıyor; vücudun ârızî hallerinin kontrol altına alınışı, mânâ âleminden madde âlemine çekiliş, hizmet, tayy-i mekân gibi. Bunların arasında beni en çok etkileyen, kaosun cehâletten kaynakladığına yapılan vurgu oldu. Yani her türlü savaş, şiddet, anlaşmazlık bilgisizlikten, düzen, birlik, mutluluk, huzur ise bilgelikten yani ilâhî olan bilgiden kaynaklanmaktaydı.
Sanırım bu noktada bizlere düşen de, mürşidimizin çağrısına can-ı gönülden kulak verip O’nun ilmiyle nasiplenmek ve kararlı adımlarla bu yolda yürümek olmalı.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun inşaallah.

The following two tabs change content below.

Banu Yılmaz

Öğrenci, arkadaş, dost, mimar, hayvansever, doğa sever, spor sever.
0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın