Dilek

Ah, bir kibrimi kurban edebilsem bu bayram,

Kibrin gözlerimi kör ettiğini anlayabilsem…

Bu körlük içinde kendimi ne kadar özel bir kişi olarak hissetiğimi…

 

Ah, bir açgözlülüğümü kurban edebilsem bu bayram,

Komşunun malına göz dikmenin beni hasta ettiğini anlayabilsem…

Elimdekinin kıymetini bilmenin beni gerçek mutluluğa götüreceğini…

 

Ah, bir hırsımı kurban edebilsem bu bayram,

Hırsın acelecilik getirdiğini anlayabilsem…

Aceleciliğin de kaynak israfı ve başarısızlık getirdiğini, asıl başarının azmetmekten geçtiğini…

 

Ah, bir tutkumu kurban edebilsem bu bayram,

Tutkunun bağımlılık yarattığını öğrenebilsem…

Sevmenin ise özgür bırakmak olduğunu…

 

Ah, bir kuşkumu kurban edebilsem bu bayram,

Kuşkunun duygusal körlük yüzünden önyargıya sebep olduğunu anlayabilsem…

Önyargıların ise öğrenmeyi kısıtladığını, öğrenmenin yolunun açık gönüllülükten geçtiğini…

 

Ah, bir şehvetimi kurban edebilsem bu bayram,

Şehvetin beni sonunu düşünmeden hareket etmeye ittiğini anlayabilsem…

Gerçek özgürlüğün iç dünyamdan beslendiğini…

 

Ah, bir benliğimi kurban edebilsem bu bayram,

Ah, keşke…

Ne Haber? Harakâni Hazretleri’nin Huzurunda

Bundan birkaç yıl önce uçağımız Erzurum’a inip de başımızda Cemâlnur Hocamız olduğu hâlde bizi oradan alan ve Kars’a doğru götüren otobüslere bindiğimizde gökyüzünde parlak bir güneş vardı. O tatlı bahar gününde Kars’a doğru yol alırken hayatımıza yeni bir can katacak olan Harakânî Hazretleri’ni henüz tanımıyorduk. Kars’a varınca târifsiz lezzetteki bir kokuyla kokan huzurlarında mest olmuş ve bizi sabah Erzurum’da karşılayan parlak güneşin mânâsının aslen kendileri olduğunu idrak etmiştik. O gün bugündür, yüreğimizin bir köşesi her zaman Kars için attı ve hâlen de atmakta…

Cemâlnur Hocamız, o günden bugüne sık sık Kars’a dâvet olunuyor ve bu sultanın mânâsını anlamaya ve hâkim kılmaya hizmet etmek maksadıyla düzenlenen toplantılarda konuşmalar yapıyor.

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, Kafkas Üniversitesi Ebu’l Hasan Harakânî Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Seyid Ebu’l Hasan Harakânî Vakfı’nın birlikte tertiplediği bir program gerçekleştirildi. Bu seneki programın konusu “Ebu’l Hasan Harakani’de Civanmertlik” idi. 24-25 Ekim 2013 tarihlerinde Kars’da Evliya Câmii’nin yerleşkesinde bulunan Ebu’l Hasan Harakânî Kültür Merkezi’ndeki programın açılış panelinde bir konuşma yapan hocamız, orada bulunuşumuzun sebebini bütün misafirler için şu şekilde açıkladı:

“Kula, yani Allah’ın ahâlisi, Allah’ın haremi olan insanlığa hizmet etmeden Allah bizi kabul etmiyor. Belki mutasavvıfların bizlere öğretmek istedikleri bu. Hizmet edin… Halka hizmet edin! Sabah kalkıp gözünü açıp bugün kime hizmet edeceğim diyen bir sultan için buraya toplandık. Halka hizmeti Hakk’a hizmet bilen bir sultan için toplandık. İbâdetin en önemlisini, namazın hakikatini insanlık âlemine hizmette bulan bir sultan için toplandık.”

Cemâlnur Hocamız, toplantıya ismini veren civanmertlik kelimesini de şerh etti: “Civan”lık kulluk, “mert”lik ise kutupluk… Kendilerinin açıklamalarından öyle hissettik ki, kulluk halka hizmet ile gerçekleşiyor… Ve yine öyle algılıyoruz ki, kutupluk, kulluğu gerçek mânâda gerçekleştirebilen, hiçliği hissedip yaşayabilen hakiki erlerin makamıdır. Hocamız, İbn Arabî Hazretleri’nin Harâkânî Hazretleri’nin mânâsını açan şu açıklamalarıyla sürdürüyor konuşmasını:

“Kutup bir bakıma Âdem’den kıyamete kadar tek kişidir, o da Hz. Muhammed’dir. Fakat O’nun mübârek varlığı şeklî olarak bu âlemden göçtüğünde kutuplar çoğalır. Bu anlamda kutup velî olup gavs ve sâhib’ül vakttir. Bu kutup, hakiki kutbun vekilidir.”

Hocamızın bu açıklamalarından, Hz. Harakânî gibilerin kendi varlıklarından tamamen sıyrılarak Allah’ın nûrunu bu âleme yansıttıklarını bir kere daha öğreniyoruz. Hz. Harakânî gibi sultanların ışığının Allah’ın ışığı olduğunu anlıyoruz. Onlar olmadan ne bizi yaratanı, ne de kendimizi anlayabileceğimizi fark ediyoruz. Böylece kendilerinin huzurunda duyduğumuz huzurun aslında neden bu kadar husûsî bir özellik taşıdığını idrak ediyoruz.

Bir kez daha huzurlarına varabilme niyâzıyla huzurlarından ayrılıyoruz.

2014 Dost İslâm’a Hizmet Ödülleri

‘Ashâbım gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidâyeti bulursunuz.’
 
Hadîs-i Şerif
Efendim,
Dil, din, mezhep, renk, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan seven İslâm Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.s.) doğumunun 1443. senesi vesîlesiyle, “DOST” İslâm’a Hizmet Ödülleri takdim gecesinin 10.sunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla tertip etmekteyiz.
CENAN Eğitim, Kültür ve Sağlık Vakfı,
KERİM Eğitim, Kültür ve Sağlık Vakfı,
TÜRKKAD Türk Kadınları Kültür Derneği ve ALTAY Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı,
İslâm’ın, Âlemlerin Rabb’ına îman yani tevhid anlayışını “yaşamak” niyâzıyla bu husûsî gecenin zevkini birlikte hissetmeyi dilemektedir.
18 Ocak 2014,Cumartesi
Lütfi Kırdar Kongre Merkezi
Ödül Töreni: 18.30
PROGRAM
1. BÖLÜM
Ezân-ı Şerif
Na’t-ı Hazreti Nebevî
Okuyucular: Cenan Gençer (6 yaş), Nazlı Tükek (6 yaş), Cemre Tükek (6 yaş), Ali Emre Yazgan (6 yaş), Neslinur Işık (6 yaş), Zeynep Aysel (6 yaş), Elifnaz Arslan (6 yaş), Berrenaz Doğan (6 yaş)
Diyanet İşleri Başkanı Adına Açılış Konuşması
Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Yard. Doç. Dr. Huriye Martı
Vakıflar Adına Açılış Konuşması
Cemâlnur Sargut
TÜRKKAD İstanbul Şubesi
“Sahâbe-i Kiram: Sahabe kime denir? Mertebeleri… Fazilet ve Meziyetleri…”
Doç. Dr. Emin Işık
İslâm’a Hizmet Ödülleri Takdimi
·Muhammed Emin Yıldırım’a “Sahâbe İklimi” başlıklı kitap serisi çalışması vesîlesiyle “Dost Ödülü” takdimi
· Prof. Asma Sayeed’e “Women and the Transmission of Religious Knowledge in Islam” isimli kitabı vesîlesiyle “Dost Ödülü” takdimi
30 Dakika Ara
2. BÖLÜM
LÂ EDRÎ Grubu Tasavvuf Mûsikîsi Konseri

Her Nefes Dergisi 50. Sayı Kasım 2013 (Kurban)

Dergiyi İndir
Editörden – Yosun Mater
Sohbetler – Ken’ân Rifâî
Söyleşi: “Nefsinle mücâdele etmiyorsan, kestiğin kurban, kurban değildir” – Cemâlnur Sargut, Müge Doğan
Kurban (Şiir) – Âsuman Sargut Kulaksız
Mürşid Çadırı – Emine Ebru
Nefsin Hakkı – Hüseyin Gökhan
Kurbân Olma Murâdıyla… – Bânu Büyükcıngıl
Almanya’da İslâm’ın Sesi – Melîke Türkân Bağlı
İsyan (Mensur Şiir) – Yavuz Celep
Dilenci – Ali Vefâ Büyükaksoy
Dilek (Mensur Şiir) – Sesil Pir
Harakânî Hazretleri’nin Huzurunda – Melîke Türkân Bağlı
Evde Huzur – Dekorasyon – Duygu Tükek Aydın