Girdi yapan Nefes Arşiv

Oğul Abdulvâhid Yahyâ’dan…

Öncelikle burada babam Şeyh Abdülvâhid Yahya René Guénon’un adını hatırlayan herkese büyük bir teşekkür etmeme müsaade etmenizi isterim. Ailesi adına hepinize teşekkür ederim. İzninizle Fransızca konuşmak istiyorum. Bu, babamın fikirlerine hürmet amacıyladır. Aslında Arapça konuşmam gerekirdi, fakat babamın düşüncesini onore etmek amacıyla Fransızca kısa bir konuşma yapmak istiyorum. Çünkü kitaplarının çoğunu bu lîsanda yazdı. Hep […]

2015 Özel “Dost” Ödülü Sahibi İbrahim Kalın Kimdir?

İbrahim Kalın, 1971 yılında İstanbul’da doğdu. 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Tarih bölümünden mezun oldu. Yüksek lisansını, 1993-95 yılları arasında Türkiye’nin de kurucuları arasında bulunduğu Malezya Uluslararası İslâm Üniversitesi’ne bağlı Uluslararası İslâmî Düşünce ve Medeniyet Enstitüsü’nde, İslam Felsefesi alanında yaptı. Doktorasını, George Washington Üniversitesi’nde Beşeri Bilimler ve Mukayeseli Felsefe alanında yapan Kalın, Molla Sadra’nın varlık görüşü […]

“Özgürlük, sûretlerin ötesindeki mânâyı kavrayıp hakikat makamına ulaşmaktır”

Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla Muhterem konuklar, sevgili dostlar, Türk Kadınları Kültür Derneği ve Kerim Vakfı tarafından, Hakîkat-i Muhammedî yolunda İslâm’a hizmet eden kişilere verilen “Dost” İslâm’a Hizmet Ödülüne lâyık görülmem münâsebetiyle duyduğum memnuniyet ve mahviyeti ifâde etmek isterim. Bu âl-i cenablığı gösteren vakıf yönetimine ve jüri heyetine teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün aranızda bulunamadığım için […]

Kendime

Kimseye bir şeyler öğretmek zorunda değilsin, kimseye bir şeyler anlatmak zorunda da değilsin. Hatta ve hatta hiç bir olaya anlam yüklemek zorunda da değilsin. Sen mutluysan olay bitmiştir! Kimse sana ve senin bilgine muhtaç değil. Kimse senden öğrendikleriyle nirvanaya ulaşmayacak. Kimselere kendini kanıtlamak zorunda da değilsin. Sen mutluysan olay bitmiştir! Varsın, sustuğun için sana câhil […]

Ne mutlu benim yüzümü göreni görene…

Ne mutlu benim yüzümü göreni görene…     Bilirsin ki Allah kendi isimlerini kendi sıfatlarını onların bütün kudret ve mânâlariyle Âdem Peygamber’e göstermiştir. Âdem’den sonra gelenlere ise aynı isim ve sıfatları ya Âdem vâsıtasıyle yâhut Âdem neslinden gelen velîler ve nebîler delâletiyle bildirmiştir.   Sen bir nûru, ister Hakk’ın bir âyinesi olan insandan, ister bizzat […]

İlk Kapı

Kendime yine haksızlık ediyorum. Zaman, beni düşünmeksizin ve bana inat akıyor. Ben ise bir şeyleri düzeltmek adına hâlâ adım atamıyorum. Halbuki perdelerimi kaldırıp kendime nazar edecek daha ne kadar vaktim var, bilmiyorum. Belki de geç kalmamışımdır. Şimdi, yazarken karar versem, biraz inansam… Kararımdan döndükçe de bu satırları okusam… Bu yol kolay mı, zor mu… Herkes […]

Cemâlnur Sargut Yeniden Almanya’da…

Cemâlnur Sargut Hocamız, 19 ve 20 Eylül tarihlerinde Almanya’nın Siegen ve Köln şehirlerinde verdiği iki konferans ile Almanya’daki ve çevre ülkelerden Almanya’ya gelen gurbetçilerimiz ile buluştu. Cemâlnur Sargut, Siegen ve Köln’deki konferanslarında izleyicilerin sorularına da yanıt verdi. Siegen’de “Hakikat-ı Muhammediye ve nefsin mertebelerine” değinen hocamız, Köln şehrinde ise “Tevhid, Allah’ın birliği ve dinlerin çeşitliliği” konusunu […]

Yaprağın İz Düşümü

Sonbahar mevsiminin hüzünle anılması bir ön yargı mıdır? Neden sonbahar, doğanın “solması” anlamına gelir her zaman? Bütün bu sorular zihnimden geçerken aslında öyle olmadığını hissetmeye başladım. Neydi aslında sonbahar? Doğa en başından beri insanın kendini anlamlandırmasında bir araç, bir yakın arkadaş değil miydi? O zaman nasıl sadece olumsuz duygularla anılabilirdi ki bu mevsim? Bütün bunların […]

Bir Avuç Aşk

Bir varmış, bir yokmuş… Ucu bucağı olmayan bir derya varmış ve içinde binlerce yolcusuyla pek çok gemi yol alırmış bu deryada… Her geminin rotası meşrep olarak birbirinden farklıymış; hâliyle kimi yolculuklar çetinmiş kimi de kolay… Ama bütün yolcuların bu sonsuzlukta varmak istediği hakikat ve gönüllerindeki aşk birmiş… Aralarında bir de küçük bir kız varmış. Cenâb-ı […]

Aşk Biziz

Sûrete bakıp da bizi hor görme Eyyub’un özündeki hâl biziz Sözümüz yâredir avam işitmez Dili dudağı dikilmiş lâl biziz Hakk emrin tutar akıl sır ermeziz Musa’yı Nil’de taşıyan sal biziz Sadakattir aşımız ey erenler Kıtmir’in önündeki yal biziz Derviş kâinatta bizi okur durur Kitaptaki elif biziz, dal biziz Gafil neylese de bizi göremez Renksiziz lâkin […]