Aile Olmak
Deli kızıla çalan bir sonbahar günüymüş,
Yapraklar aşk ateşiyle renk değiştirmiş, her biri bir başlarına zikrediyorlarmış,
Rab, güneş ile beraber pencerelerden içeri doğmuş, var gücü ile odayı ısıtmaktaymış,
Sıcak, Eylül ayı için bir hayli sıcakmış.
Güllerin olmadığı o meşhur sokakta, balkonlar hep gül kokmaktaymış.
Yanına bir sinek kuşu ilişmiş kadının, yeşil mi yeşil tüyleri,
Gözlerinde gizli binbir mânâ,
Çiçeklerden bal toplamış âheste âheste, sanki o da aşk içinde zikretmekteymiş.
“Tut elimden, beraber yürüyelim bu yolu” demiş adam bir anda,
“Ben Allah yolundayım, sana gelemem” demiş kadın.
“Ben sana benim yolumdan yürü” demiyorum demiş adam bu sefer,
“Sen kendi yolundan, ben kendi yolumdan, yanyana, elele, vuslata doğru”.
Gel zaman, git zaman, bir bakmışlar bir sabah her yer bembeyaz,
“Karım” demiş adam, “Üzerime kar yağanım, eksiğimi kapatanım, gizli sığınağım”,
Ve “Efendim” demiş kadın, “Öğretmenim, öğretenim, bana ayna olanım.”
Bakışmışlar uzun süre…
Birbirlerine emânet edildiklerini idrak ederek bakışmışlar,
Aşk’ı görerek birbirlerinin gözünden bakışmışlar,
Aşk’ı özleyerek bakışmışlar,
Bir damla gözyaşı süzülmüş gözlerinden karşılıklı,
Üzerlerine yağmur yağmış âdetâ, sırılsıklam olmuşlar evin kuraklığında.
Bir kadın ve bir adam elele tutuşmuşlar,
Kendilerinden memnun, kendilerine bahşedileden râzı ve birbirilerine karşı sabırlı,
Yaratan’a yönelmişler yanyana,
Aile olmuş,
Bir hâl olmuşlar,
Aşk ile kavrulmuşlar,
Kendi seyri sülûklerında…
Sesil Pir
Son Yazıları: Sesil Pir (Profiline git)
- Değişen Ben, Değişen Kıta! - 25 Ağustos 2017
- İsviçre’de Ramazan - 30 Haziran 2017
- Her Nefeste Şükür - 6 Mayıs 2017
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!