Editörden (Eylül 2014)

Merhaba Her Nefes dostlarımız,

 

Eylül 2014 sayımıza hoşgeldiniz. Bu sayımızı okuduğunuzda sizler de farkedeceksiniz ki, kıymetli ve vazgeçilmez bir konuyu, kendimize göre değerlendirmeye çalıştık. Konumuz aslında “Tasavvuf ve Eğitim.” Bu başlık altında çok farklı sorular ve cevapları irdelemek mümkün. Buna göre “Tasavvuf ilmi ne kadar hayata uygulanabilir?”, “Tasavvuf ilmi nasıl öğrenilir?”, “Bu ilmi öğreten bir yer, bir okul var mı?” gibi soruları sorabiliriz. Artık bu sorulara tek ve kolay bir cevabımız var: “Evet!” Bu cevaba 10-15 senelik fikirler, emekler ve hizmetler ile ulaştık.

 

Kişisel olarak bir tasavvuf âlimi değilim, üniversite eğitimimi de bu konuda almadım. Bununla beraber bir tasavvuf ilmi âşığı olarak, tasavvuf ilminin tarihçesini okuduğumda, yol gösteren öğretmenler, mürşitler ve şeyhler vesilesiyle dergâhlarda, medreselerde öğretilmiş olduğunu öğrendim. Bu eğitimleri alan öğrencilere, dervişlere bakıldığında her çeşit meslekten ve kesimden insanların olduğunu, eğitime tâlip olanların, bu eğitimi hayatları boyunca seve seve aldıklarını ve bu yola baş koyduklarını öğrendim. Bu eğitimin sonucunda çok daha hürmetkâr, sabırlı, huzurlu, hoşgörülü ve mutlu insanlar hâline dönüştüklerini gördüm. Günümüze geldiğimizde durum biraz daha farklı görünüyor. Öğrenciler “tasavvuf eğitimi”ni genellikle üniversitelerin İlâhiyat fakültelerinde ve çoğunlukla dört yıllık eğitimin son 1-2 senesine sıkıştırılmış seçmeli dersler olarak alıyorlar. Dolayısıyla bu eğitimi günümüzde alan öğrencilerin tek derdi bu dersi geçmek oluyor. Kişisel gelişimlerine ne faydası olduğunu ise hiç bilemiyorum. Dolayısıyla bana göre burada en önemli nokta “tasavvuf eğitimi” almanın özünde yatıyor. Biz bu ilimle kendimizi ve insanlığımızı dönüştürmeye, en önemlisi egolarımızı aşmaya, değiştirmeye çalışmalıyız.

Bu sayımızda Türk Kadınları Kültür Derneği’nin (TÜRKKAD) öncülüğü ile biri Amerika Birleşik Devletleri – North Carolina Üniversitesi’nde ve diğeri Çin – Pekin Üniversitesi’nde kurulmuş olan iki Ken’an Rifâî İslâm Araştırmaları kürsüsünden ve Kerim Vakfı ile Üsküdar Üniversitesi’nın kuruluşunu ortaklaşa gerçekleştirdikleri ve kuruluşu Temmuz ayında resmîleşmiş olan Üsküdar Üniversitesi bünyesindeki Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü’nden bahsetmek istiyoruz.

 

İnşaallah bu gelişmelerle birlikte artık, her meslek ve kesimden, kendini geliştirmek isteyen ya da bu ilme âşık herkes tasavvuf ilmi ile hemhâl olabilecek. Belki böylece herkes birbirine ve kendine daha fazla hoşgörü göstermeyi öğrenebilir ümidi içerisindeyiz. İşte biz de sizlerle bu ümidimizi paylaşmak istedik. Biz bu sayımızı çok beğendik. Dileriz sizler de beğenirsiniz. Kusurları bize, taltifleri herşeyin sahibine ait olarak, Eylül 2014 sayısına tekrar hoşgeldiniz, safâlar getirdiniz.

 

The following two tabs change content below.

Yosun Mater

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın