Birlik ve Beraberliği Parçalamak Atomu Parçalamaktan Zordur

Bir yer vardır ki; insan orada doğar, büyür, yaşar, yaşarken anılar biriktirir.  Zamanla oraya karşı bir aidiyet hisseder. Havasına, suyuna, toprağına bağlanır. Uzaklaştığında hasretini çeker. Vatanıdır orası. Sever, hem de çok sever. Uğruna canını verecek kadar. Çünkü vatan sevgisi fıtrîdir.

Vatan, havasıyla, suyuyla, toprağıyla tarif ediliyor olsa da sadece bu maddî öğelerden ibaret değildir. Vatan, içinde mânevî öğeleri de barındırır. Ortak din, dil, gelenek ve tarih, o toprak parçasını vatan yapan şeylerdir. O vatanda yaşayan insanların ortak bir geçmişi vardır. Zulme, baskıya, işgale, haksızlıklara beraber direnilmiştir. Bu uğurda kanlar dökülmüştür. Artık bir millet olmuştur. Bu milletin ortak bir geçmişi olduğu gibi ortak da bir geleceği vardır artık. Bu gelecek, huzur ve güven ortamında kurulan bir gelecektir. İnsan güvenli olduğu yerde huzurlu olur. Bu nedenle bu güveni bozacak tehditlere karşı vatan can pahasına savunulur.

İslâm tarihi vatanını milletini savunanların kahramanlık öyküleri ile yazılmıştır. Biz de bir tarihin canlı kahramanları olduk, oluyoruz. Gördük ki; vatan sevgisi imandandır. Allah’ın bildirdiği gibi, şehitlik mertebesi çok yüce bir mertebedir ve Allah “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Allah’ın lutuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar, Allah’tan gelen nimet ve keremin; Allah’ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler.” (Al-i İmran 169/171) buyurmuştur. Hz. Peygamber de çeşitli şekillerde şehitlik ve gaziliğin kutsallığından bahsetmiş ve vatanı, malı, canı korumak için ölenlerin şehit olduğunu belirtmiştir. İslam dini vatanı, milletti sevmeyi teşvik etmiş ve korumayı yüce bir görev addetmiştir.

Yaşadıklarımızı, gördüklerimizi unutmayalım. Çocuklarımıza, öğrencilerimize, kardeşlerimize, anlatalım. Onlara vatan sevgisini ve imanın gücünü aşılayalım. Bir ve beraber olmayı öğretelim. Bir gün vatan onlara emanet olacak. İmanlı, vatanını, milletini seven bir yeni nesil yetiştirelim Allah’ın izniyle. O zaman bizi kimse parçalayamaz. Einstein, “önyargıyı kırmak atomu parçalamaktan zordur” demiş ya, ona şunu eklemek isterim: “Birlik ve beraberliği parçalamak daha da zordur.” Unutmayalım, unutturmayalım inşallah.

The following two tabs change content below.
0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın