Editörden (Nisan 2014)

Merhabalar Dostlar,

 

Nisan 2014 sayımıza hoşgeldiniz. Bu sayıda konumuz Mehmed Muhyiddin Üftâde (k.s) Hazretleri, yani Bursa’nın sahibi bir güzel ve özel Allah sevgilisi, Allah âşığı…

 

Konumuz Üftâde Hazretleri (k.s) olarak belirlendikten sonra girişte ne yazacağım koca sultan hakkında diye epey bir düşündüm. Ne kadar biliyorum ki, yazayım? Sonra Bursa’ya gittiğimde dâima uğramaya çalıştığım sultanın benim gönlüme her zaman “münbit toprak” kelimelerini düşürdüğünü fark ettim ve bunu yazmaya karar verdim.

 

Münbit toprak, yani bereketli toprak… Burada bahsettiğim toprak, benim gibi dünya ilmiyle uğraşarak çok şey bildiğini sanan ve aslında ne kadar cahil olduğunu fark edenler için, “içine ekilen tohumun filizlenmesin sağlayan, besleyen, büyüten toprak” olarak algılanabilir. Gerçekten âlim olanlar ve gerçek ilmi bilenler için ise, sanırım Hz. Mevlânâ’nın dediği “Toprak gibi olun..” mânâsında bir toprak… O’na öğrenci olanları, benliğinden geçirip, birliğe götüren, süt olan Allah ilmi ile besleyip, tevâzû suyu ile sulayan, serpilen tohumları Allahı’nın izniyle başka tohumlara can versin diye hâlden hâle sokarak, münbit toprak eyleyen bir gönül sultanı Mehmed Muhyiddin Üftâde (k.s) Hazretleri…

 

Tasavvuf ehline göre Üftâde (k.s) Hazretleri, bir başka münbit vatan toprağı Bursa’nın sultanı, sahibi diye biliniyor. Bursa şehrine bakınca, bereketli toprak kelimesi hakkını buluyor. Bursa, tasavvuf âlimlerine göre Mekke, Medine, Kudüs ve Şam’dan sonra en mübârek beşinci şehir kabul ediliyor. Bağrında çok sayıda mânevî ve maddî sultanı beslemiş, serpilmesini sağlamış, gerçekten bereketli, müstesnâ bir şehir… Bağrında taşıdığı, beslediği bu sultanlardan her biri ayrı bir münbit toprak… Bu müstesnâ Allah sevgilileri arasında Emir Sultan, Somuncu Baba, Molla Fenârî Hazretleri ve daha niceleri var.

 

Bu şehrin toprakları o kadar bereketli ki, bağrında Osmanlı İmparatorluğu’nu kuran, Şeyh Edebâli’nin öğrencisi, hocasının evinde edebinden ayak uzatamadığı için, oturur vaziyette uyurken rüyasında kuracağı devletin yeşeren ve büyüyen ulu bir çınar ağacına dönüştüğünü gören, müstesnâ ceddimiz Osman Bey, Orhan Bey, I. Murat ve daha nice padişahlar, şehzâdeler, sultanlar yatıyor. Yine öyle bereketli bir toprak ki, , menkıbelerin, gönül sultanlarının mekânı olan sanat şaheseri Ulu Cami de tıpkı o ulu çınarlarlar gibi bu şehirde yer alıyor. Velhâsıl bu sayımızda böyle münbit ve bereketli bir konumuz var.

 

Evet dostlar, güzeller güzeli sultanı ve yaşadığı bu mekânı ben kendi eksikliğimle ancak böyle anlayabiliyor ve anlatabiliyorum. İnşaallah sizler dergimizde ve 18-20 Nisan 2014 tarihleri arasında düzenlenecek olan Mehmed Muhyiddin Üftâde (k.s.) Hazretleri konulu sempozyumda bunları çok daha güzel bir şekilde anlar, tanır ve hissedersiniz. Kusurları, bizlere güzellikleri derginin sahibine ait olarak, yeni sayımıza hoş geldiniz efendim.

The following two tabs change content below.

Yosun Mater

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın