Mütercimden

Omid Safi, North Carolina Üniversitesi’nde İslâmî Araştırmalar profesörü. Uzmanlık alanı, Çağdaş İslâm Düşüncesi ve Tasavvuf. Özellikle Hz. Peygamber’in (s.a.v) ve Mevlânâ Celâleddin Rûmî gibi evliyâullahın hayatlarının gündelik yaşantımızla hâlen devam etmekte olan ilişkisi üzerine çalışıyor. Safi’den, North Carolina Üniversitesi’nde kurulan Ken’an Rifâî İslâm Araştırmaları Kürsüsünün kuruluşuna bizzat şâhitlik etmiş bir uzman olarak Ken’an Rifâî Hazretleri ile kısa bir yazı istedik. Yazısını Türkçe ve İngilizce olarak sizlerle paylaşıyoruz.

Kenan Rifâî, tasavvuf geleneğinin ortaçağ kavrayışından modern çeşitliliğe geçişinin ve dönüşümünün tezâhürü olan en önemli Osmanlı/Erken Cumhuriyet Dönemi tasavvuf büyüklerinden biridir. Tasavvuf geleneğinin özelliklerinden biri de devre göre uyum göstermektir: Tıpkı akıp giden ve etrafın rengine boyanan bir su gibi.

Ortaçağ geleneğinde tasavvuf, geleneksel bir silsile modeline bağlıydı ve çoğunlukla tekke ve dergâh gibi kurumsal mekânlarda icrâ edilirdi. Kenan Rifâî de bizzat böyle kurumlarda yetişmiş, Rifâîyye, Şâzelîyye, Mevlevîyye ve diğer tasavvuf silsilelerine müntesip olmuştur. Bununla beraber Kenan Rifâî, etrafındaki dünyanın değişen tabiatının farkındadır ve bu sebeple tüm dünyanın bir tekke gibi hizmet etmesi gerektiğini düşünmüştür. Bu değişiklikler aynı zamanda 1925 tarihli tekkelerin kapanması kanununu da kapsayan Atatürk’ün getirdiği yenilikleri de yansıtmaktadır. Dahası, Kenan Rifâî tasavvufun üniversitelerde kendine yeni bir yer edinmesi gerektiğini de belirtmektedir. Bu bakımdan Kenan Rifâî mirası bizim için birçok yönden önemlidir: İlki ve büyük ihtimalle en önemlisi, Hz. Mevlânâ ve Hz.İbni Arabî’nin öğretilerinin Kur’an’ın yorumu ve Hz. Peygamber’e ve onun âilesine olan derûnî bir bağlılık ile hârikulâde bir şekilde harmanlandığı son dönem Osmanlı geleneğindeki zirvelerden birini teşkil etmesidir. Mükemmel bir çeviriyle İngilizcesi de bulunan Mesnevî Şerhi, üzerinde çok iyi bir şekilde çalışılmayı hak etmektedir. Victoria Holbrook’un muazzam çevirisi sayesinde bu eser tüm okurlara sunulmuştur. Son olarak, gerek Türk ve gerekse uluslararası üniversite öğrencilerinin müthiş ilgileri, Kenan Rifâî’nin tasavvufun ideallerinin üniversitelerde incelenmesi dileğine ithaf olunmuş kalıcı bir hürmet gibidir âdetâ.

FROM THE TRANSLATOR…

Omid Safi is a proffessor of Islamic Studies at the University of North Carolina at Chapel Hill. His expertise is on Modern Islamic Thought and Sufism. He works especially on the ongoing relationship between the Prophet’s and saints like Mawlana Jalaluddin Rumi’s lives with our daily living. As an expert who happened to be one of the firsthand whitnesses to the inauguration of the Ken’an Rifai Chair of Islamic Studies in the University of North Carolina, we have asked from him a short article on revered Ken’an Rifai. We share this article in its original English along with the Turkish translation.

Kenan Rifai is one of the most important late Ottoman/Early Republican Turkish Sufi masters who embodies the transitions and transformations of the Sufi tradition from its medieval conception to the modern variety. One of the characteristics of the Sufi tradition has been its ongoing adaptability: it is like the water the keeps flowing, and absorbing the color of its surrounding.

The Sufi tradition in a medieval tradition was tied to a conventional silsila model, and found in institutional homes like the Tekke/Dergah. Kenan Refai himself was a product of such an institutional setting, and featured multiple initiations in the Rifai, Shadhili, Mevlevi, and other Sufi lineages. Yet Kenan Refai was aware of the changing nature of the world aroundhim, and decided that the whole earth was to function as a tekke. These changes also reflected with the changes brought about by Ataturk, including the closing down of the Tekkes through the formal 1925 law. Furthermore, Kenan Refai indicates that the Sufi teachings were to find a new home in the university. In this way, the legacy of Kenan Refai is of importance for us for a number of reasons: first and perhaps foremost, he represents another zenith point of the late Ottoman tradition that offers up such a beautiful combination of the teachings of Mawlana Rumi (Mevlana), Ibn ‘Arabi, combined with commentary on the Qur’an and a heartfelt devotion to the Prophet Muhammad and his family. His commentary on the Masnavi (available in a wonderful English translation) deserves to be studied closely, and thanks to the magnificent translation by Victoria Holbrook, it is now accessible to all readers. Lastly, the immense interest among university students in both Turkey and internationally is a lasting tribute to Kenan Rifai’s wish that the ideals of Sufism be studied in universities.

 

 

The following two tabs change content below.

Nefes Arşiv

Nefes Akademi; tasavvufî bilginin güvenilir kaynağı...
0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın