Kur’an’da Hz. İbrâhim

“İyilik yaparak kendisini Allah’a teslim eden ve İbrâhim’in dinine dosdoğru olarak tâbi olan kimseden, din bakımından daha iyi kim olabilir? Allah, İbrâhim’i dost edinmişti.” (Nisâ, 125)

***

“Bu dini İbrâhim, kendi oğullarına vasiyet etti, Ya’kub da öyle yaptı: ‘Ey oğullarım! Muhakkak ki, bu dini size Allah seçti, başka dinlerden uzak durun, yalnızca Müslüman olarak can verin!’ dedi.” (Bakara, 132)

***

“Yoksa siz de olaya şâhit mi oldunuz? Ya’kub’a ölüm hali gelip çattığı zaman, oğullarına, ‘Benden sonra neye ibâdet edeceksiniz?’ dediği zaman, oğulları, ‘Senin Allah’ına ve ataların İbrâhim, İsmâil ve İshak’ın Allah’ına, tek olan o Allah’a ibâdet edeceğiz. Biz ancak O’na boyun eğen Müslümanlarız.’ dediler.” (Bakara, 133)

***

“De ki: ‘Allah’a, bize indirilen Kur’ân’a, İbrâhim’e, İsmâil’e, İshak’a, Ya’kub’a ve torunlarına indirilene, Mûsâ’ya, Îsâ’ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandık. Onların arasında hiçbir fark gözetmeyiz, biz O’na teslim olmuşlarız.’” (Âl-i İmrân, 84)

***

“İbrâhim, babası Âzer’e demişti ki: ‘Sen putları tanrı mı ediniyorsun? Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum.’ Böylece biz İbrâhim’e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun.” (En’âm, 74-75)

***

“Atalarım İbrâhim, İshak ve Ya’kub’un dinine uydum. Bizim, Allah’a hiçbir şeyi ortak tutmamız olmaz. Bu, bize ve insanlara Allah’ın bir lûtfudur. Fakat insanların çoğu şükretmezler.” (Yûsuf, 38)

***

“Hem o kullara, İbrâhim’in misafirlerinden de haber ver. Hani melekler, İbrâhim’in yanına girdikleri zaman, ‘Selâm’ demişler, İbrâhim de onlara, ‘Biz sizden korkuyoruz.’ demişti. Melekler, ‘Korkma! Gerçekten biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz.’ dediler. İbrâhim dedi ki: ‘Bana ihtiyarlık gelmişken, beni mi müjdeliyorsunuz, neye dayanarak beni müjdeliyorsunuz?’ Melekler, ‘Seni gerçekle müjdeliyoruz. Sakın Allah’ın rahmetinden ümidini kesenlerden olma.’ dediler. İbrâhim dedi ki: ‘Rabbimin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?’” (Hicr, 51-56)

***

 “Ve biz İbrâhim’e iyilik verdik. Şüphesiz ki o, âhirette de sâlihlerdendir. Sonra da (ey Muhammed!) sana, ‘Hakk’a yönelen ve müşriklerden olmayan İbrâhim’in dinine tâbi ol.’ diye vahyettik.” (Nahl, 122-123)

***

“Kur’an’da İbrâhim’in kıssasını da an. Şüphesiz ki o, sıddık (özü, sözü doğru) bir peygamberdi.” (Meryem, 41)

***

“Bir zamanlar Kâbe’nin yerini İbrâhim’e şu şekilde hazırlamıştık: Sakın bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, orada kıyâma duranlar, rükû edenler ve secdeye varanlar için evimi tertemiz et.” (Hac, 26)

***

“Allah uğrunda gerektiği gibi cihat edin. Sizi o seçmiş, babanız İbrâhim’in yolu olan dinde sizin için bir zorluk kılmamıştır. Daha önce ve Kur’an’da, Peygamber’in size şâhit olması, sizin de insanlara şâhit olmanız için, size Müslüman adını veren O’dur. Artık namaz kılın, zekât verin, Allah’a sarılın. O sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!” (Hac, 78)

***

“Ne zaman ki ikisi de bu şekilde Allah’a teslim oldular, İbrâhim oğlunu şakağı üzerine yatırdı. Biz de ona şöyle seslendik: ‘Ey İbrâhim! Rüyana gerçekten sadâkat gösterdin. Şüphesiz ki, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.’ Şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı. Ona büyük bir kurbanlık fidye verdik. Kendisine sonradan gelenler için de iyi bir nam bıraktık. Selâm olsun İbrâhim’e…” (Sâffât, 103-109)

The following two tabs change content below.

Nefes Arşiv

Nefes Akademi; tasavvufî bilginin güvenilir kaynağı...
0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın