Editörden (Temmuz – Ağustos 2016)

Merhaba Dostlar, Her Nefes ekibi olarak, öncelikle tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet ve gazilerimize acil şifâlar diliyoruz. Her Nefes’in Temmuz – Ağustos 2016 birleştirilmiş sayısı konularımızı “Tevhid – Şehâdet ve İtidal” olarak belirledik. Konularımız bu kadar mühim olunca, biz aradan çekildik ve her dâim “Hayy” olan gönül sultanlarının eserlerinden ve öğütlerinden derlemeler yapalım istedik. Hatalarımızı  ve […]

BİRLİK

Ahmet Bey, köşede oturan yaşlı adama, baba, diye sesleniyor. Topu ile berâber koşa koşa içeri giren çocuk da Ahmet Bey’e baba diye hitap ediyor. Karısı ise genç adamı Ahmetciğim, diye çağırıyor. Küçük kardeşine gelince o da Ahmet Bey’e ağabey diyor. Ahmet Bey, babasının iki kardeşinden erkek olana amca, kıza da hala diyor. Annesinin kardeşlerinden biri […]

HEP HAK OLDU CÜMLE ÂLEM…

Sen zannedersin ki Hakk’ın vücûdundan başka bir vücut vardır. Halbuki vücut birdir. O da, Hak’tır. O “nûr-ı münbasit”e erip kemâlini bulunca, o vakit hakîkat sana âşikâr olur, kendini gösterir. Ve: Gitti kesret, geldi vahdet, oldu halvet dost ile Hep Hak oldu cümle âlem, şehr ü bâzar kalmadı âşikâr olur. İşte tevhîd ehlinin nazariyesi budur. O […]

HER ZERREDE O…

(…) Bir âyette buyruluyor ki: “Benim yarattığım şeyde tefâvüt göremezsin.” yetin zâhirî mânâsı bu. Fakat her âyette nice âlemler vardır. Yâni, şerif olsun, denî olsun, câhil olsun, âlim olsun, kâfir, mü’min, âlî olsun, talî olsun, her zerrede, mevcûdatın her zerresinde Cenâb-ı Hak, cüz’î veya küllî esmâsiyle tecellî etmiştir. Bu ne büyük bir söz, ne büyük […]

İNCİNME, İNCİTME…

İlm ile âmâl ile hâsıl olur kalb-i selim Hakk’ı tevhîd eylemektir cümle ilmin gayesi Ama bu ilimden maksat, zâhir ilimler değildir. Kendini bilmek, yokluğunu görmek ve Hakk’ı tevhîd eylemek ilmidir. İşte ilmin gayesi budur. Tevhidden maksat da, her yapılan şeyi Allah’tan bilmektir. Amele gelince: İstikâmettir bütün âmâlin hep gayesi Hep fenâ-yı halkladır tevhid bakâ-yı Hak’ladır […]

İNSAN NE EDERSE KENDİNE EDER

O kimse ki kelime-i tevhidin mânâsını hâl eder, yaşar ve ona göre hareket eder, Allah’tan başka fâil, Allah’tan başka mevcut yoktur demek suretiyle fâilin ve mevcudun Hak olduğunu bilirse, can, cânan olmuş olur. O kimse, her mevcudun Cenâb-ı Hakk’a bir mâzhar olduğunu görürse ondan Hak görünür. İşte ilim ve irfan budur. İrfan sahibi, mârifet sahibi […]

ELBİSENİ ÇİRKEFTEN TEMİZLE!

Şâzelî Hazretleri bir gece uykuda iken Resûlullah Efendimizi görür. Resûlullah kendisine der ki: “Yâ Şâzelî, elbiseni çirkeften temizle. Tâ ki her nefeste Allah’ın ihsan ve desteği senin ile olsun.” “Yâ Resûlallah, nasıl elbise deyince?” buyurulur ki: “Allah sana beş hil’at vermiştir. Bunların birincisi, muhabbet hil’ati, ikincisi tevhîd hil’ati, üçüncüsü mârifet, dördüncüsü îman, beşincisi İslâm’dır. Allah’ı […]

TEVHİD, YİNE TEVHİD…

Muhiddîn-i Arabî Hazretleri “Tevhîdin hakîkati sükûttur” buyurmuşlardır. Tarîkattan maksat da edeptir. Hele îtiraz, tarîkatin en büyük düşmanıdır. Yine Muhiddîn-i Arabî Hazretleri öyle buyurur: “Lisânı tutmak her şeyden iyidir. Fakat anlamak, itmînan hâsıl etmek, yâni emin olmak kanaat getirmek için sormak başka.” (Ken’an Rifâî, Sohbetler, Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul, 2000, s. 509) *** – Edep ne demektir? […]

AHMED ER-RİFÂÎ HAZRETLERİ’NDEN…

* Dostuna küçük bir hatâsından dolayı küsme. * Dostun bir hatâ işlediği zaman kendin yapmış gibi mahcup ol. * Kendi ayıp ve noksânını bilmeyen kimsenin vakit ve zamânı noksandır. * Nasîhati kendine fayda vermeyen kimsenin, başkalarına da tesir ve faydası olamaz. * Allah bir kulunu zelil etmek isterse kendi ayıplarını görmez eder; ammâ, bir kulunu […]