Editörden (Mayıs-Haziran 2016)

Merhaba Dostlar, Hepimize Ramazan ayının maddî ve mânevî bereketini dileyerek Her Nefes Mayıs-Haziran 2016 sayımıza hoşgeldiniz diyoruz. Bu sayıdaki konumuz, karşılıksız hizmet, fedakârlık ve vefâ üzerine, yani Türk Kadınları Kültür Derneğimizi anlatmaya çalışalım istedik. Diğer bir deyişle konumuzu, Türk Kadınları Kültür Derneği’nin 50 yıllık dolu dolu hizmet hayatı ve 51. yaşına da aynı hizmet aşkı […]

Sohbetler (Mayıs-Haziran 2016)

“Hazret-i Mevlânâ öyle buyuruyor: Kadınlara muhabbet etmeyen ve mağlûp olmayanlar, akılsız câhillerdir. Muhabbet eden ve mağlûp olan ise âkillerdir. Onun için, hayvan dişisine muhabbet etmez ve mağlûp olmaz. Bu, insana verilmiş bir haslettir. Resûlullah Efendimiz’e bir gün zevcelerinden birinin canı sıkılarak mübârek göğüslerinden itmiş. Valdesi de orada imiş. Kızına canı sıkılarak azarlayınca, Efendimiz ‘Bırak, bırak… […]

TÜRKKAD, Aşk ve Şevkle Hizmette!

Muhterem annemiz Sâmiha Ayverdi’nin fikrî ve mânevî önderliğinde 6 Mayıs 1966 tarihinde kurulmuş ve bu sene 50. hizmet yılını tamamlamanın idraki içinde olan Türk Kadınları Kültür Derneği Genel Merkezi bütün şubelerinin başkanları, değerli üyeleri ve misafirleriyle birlikte 51. yılına girişini kutlamak üzere toplanmış bulunuyor. Bu beraberlik için ne kadar şükretsek az. Allah birliğimizi dâim etsin […]

“Biz O Mürşid Sayesinde Buraya Toplandık”

Efendim, geçen gün Gülşenî Hazretleri’nin sempozyumunda bir dostumuz bize şunu hatırlattı: Peygamber Efendimiz vefat etmeden önce tam son anında salâvat getirmemiş, “eşhedü enlâ ilâhe illallah” dememiş, sadece bir kelime söylemiş: “Refikim ne güzeldir.” Yani mürşidim ne güzel, demiş. Şimdi biz o mürşid sayesinde buraya toplandık. O mürşid sayesinde, onun verdiği enerjiyle devam ediyoruz. (Emine Bağlı) […]

Bir Vizyon ve Hizmet Markası: TÜRKKAD

Ankara’da 6 Mayıs 1966 tarihinde bir dernek kuruldu. “Ev Kadınları Derneği” idi adı… Mutasavvıf ve mütefekkir Sâmiha Ayverdi, o dönemde memleketin içinden geçmekte olduğu fikrî ve sosyal darboğazı aşmak, toplumu bölünme noktasına getiren fikir akımlarının gençler arasında tesir göstermesini aileyi ve ailenin temel direği olan kadını güçlendirerek engellemek ve toplumda birleşmeyi sağlayacak değerleri hâkim kılmak […]

“Hizmet Allah’ın Kuluna Bir Tebessümüdür”

Derneğimizin kuruluşunun 50. yılını kutlamak için Ankara’dayız. Bizim için büyük bir lûtuf olarak Bursa Şubesi’ni temsilen katılıyoruz. Dernek kapısından içeriye girdiğimizde halleriyle konuşan büyüklerimiz karşılıyor bizleri… Her birinde senelerin tecrübesi var. Birlik ve beraberlik içinde el ele yapılan hizmetlerden bahsediyorlar. Heyecanları ve aşkları ilk günkü gibi… Hepsinin buluştuğu tek sonuç şu: “Burası bir hizmet kapısıdır, hizmet […]

“Sâmiha Ayverdi’nin Önde Gelen Vasfı, Mutasavvıf Oluşuydu”

Sâmiha Anneyi tanıdığımdan beri, hep Sâmiha Annemi herkes tanısa, sevse, bilse, hep ondan bahsetsek, ondan konuşsak fikir ve isteğinde olmuşumdur. Bu yüzden de Sâmiha Anne hakkında konuşur musun diyenlere bütün aczime ve kifâyetsizliğime rağmen peki demişimdir. Sâmiha Anne’den bahsetmek… Ne büyük mazhariyet! Mürşidine “Bugün de Sâmiha, yarın da Sâmiha, kıyâmete kadar da Sâmiha” dedirten, resminin […]

Bir Hizmet Kapısı: “Türk Kadınları Kültür Derneği”

Tasavvuf ehli olan rahmetli babam çocuklarına hizmet fikrini aşılamış, bu dünyada cemiyete karşı vazifelerimiz olduğu düşüncesiyle yetiştirmişti bizleri. Sâmiha Ayverdi’nin eserlerinin bulunduğu ve okunduğu bir evde büyüdük çok şükür. 1960 sonrası üniversitede öğrenciliğimin yıllarıydı. Türkiye’nin üzerinde oyunlar oynanıyor ve sol hareket, propagandasıyla hızla gençliğe yayılıyordu. Mukaddesâtımıza saygısızca hücum ediliyordu. Bunlara engel olmamız, dur dememiz lâzımdı. […]

“Sâmiha Ayverdi Baştan Aşağıya Mürşidi Kesilmişti”

(…) Mekke’ye ilk gittiğimde safları sıklaştırın emri geldi. Ben bunu hep duyuyordum da İstanbul’da, onu Arapça duymak çok tesir ediyor, safları sıklaştırın… Yapıştık birbirimize, onlar Mâlikîler biliyorsunuz, iyice yapışıyorlar birbirlerine. Ayak ayak üstüne verdik, saf tuttuk. Hiç ayrılmaksızın, böyle tuğlanın tuğlaya yapışması gibi. O zaman bu sûreyi düşündüm ben. Ve biz belki dışarıda hiç anlaşamayacağımız […]