Editörden (Aralık 2014)

Merhabalar Efendim,

Aralık 2014 sayımıza hoşgeldiniz, safâlar getirdiniz. Bu sayımızda konumuz hem aynı hem de farklı; her zamanki gibi Allah’ın müstesnâ kullarından ve yaşanabilir tasavvuftan bahsedeceğiz.

Aylardan Aralık ve konu Allah sevgilileri olunca, hepimizin aklına bu ay içinde ilk gelen isim elbette Hz.Mevlânâ oluyor. Malûmâlîniz, kendilerinin Hakk’a yürüdüğü 17 Aralık’ta Şeb-i Arus’unu, düğün gecesi dediği ilâhî sevgilisine kavuşma gecesini bir kere daha idrak etmeye çalışacağız.

Yıllardır Aralık ayında, Her Nefes ekibi olarak Hz. Mevlânâ’yı elimizden geldiğince anlamaya, dilimiz döndüğünce ve elbette kendimizce anlatmayı denedik, deniyoruz. Bu sayımızda konumuz yine Hz. Mevlânâ ama onu bu sefer özellikle “ilim anlayışı” ile anlamaya ve anlatmaya çalışacağız.

Yegâne ilim sahibi, tek gerçek âlim olan Hz. Allah bu muhteşem isminden mânâları Hz. Peygamber’e lûtfetmiş. O da bu mânâlardan yayılan saçıları, O’nun yolundan gelen özel Allah âşıklarına, insan-ı kâmillere saçmış. İşte biz de tam bu nedenle, bu sayımızda yalnız Hz. Mevlânâ’yı değil, ona nasip olmuş muhteşem saçıyı da gönlümüzden ve elimizden geldiğince irdeliyelim istedik. Gayreti bizden, himmeti herşeyin sahibinden olsun diyerek kelâma son verelim ve dostların konularımızla ilgili terrennümlerine kulak verelim.

Yeni milâdî senenizi de kutlayarak, size yeniden Aralık sayımıza hoşgeldiniz diyoruz.

Hürmetlerimizle,

The following two tabs change content below.

Nefes Arşiv

Nefes Akademi; tasavvufî bilginin güvenilir kaynağı...
0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Yorum Yazın